sergirehberi.com

 
SERGİ         SANATÇI         MEKAN
Haftanın Sergileri  •  Güncel Sergiler  •  Gelecek Sergiler  •  Geçmiş Sergiler

Gölge Haramileri
Egemen 
Bostancı

Resim Sergisi



22.03.2011 - 05.04.2011



Asma Sanat 
 

Şehbender Sok. No: 5/3 Çiçek Han. Asmalımescit
Tünel Beyoğlu İstanbul


www.asmasanat.org






Sergiden Görseller
Genel Bilgi


Genel Bilgi


Gölge Haramileri

1

Yaşıyor olduğumuz muğlak bilgisine erişmenin yolu sınır durumlardan geçer. Egemen resimlerinde bu sınır durumların peşindedir. Sınır durumun ön koşulu, aynı zamanda nihai ereği korkudur. Korku , en arkaik varoluşunu ölümde bulur. Ölümün ne etsek pençesinden kurtulamadığımız hareketsiz ve katı varlığı ile baş etmenin yolu, döngüsel olarak onunla yüzleşmeyi gerektirir. Yüzleşme beraberinde yaşamın _şimdilik_ tekrar ettiği duygusuyla anlık katarsis sağlar. Resimlerinde kendini tekrar eden kafalar bu döngüye hizmet ederek bireysel bir din, tanrısız bir din ya da tanrıda kendisine yok etmiş bir din oluşturmak amacıyla birbirlerinin iç deneyimleriyle birleşirler. İzleyicide tekrar duygusunu uyandıran kafaların plastik anlamda birbirlerine referans vermesinden çok, bu ortak ereğe olan bağlılıklarıdır. Bunlar artık portre olmaktan çoktan vazgeçmiş başlardır. Baş fizyolojik tasvirin çok ötesinde varlığını çok daha aşkın bir oluşu temsilde bulur. Artık söz konusu olan tek tek bireylerin psikolojisini tahlil değildir. Bu oluş Heidegger'in dünyaya fırlatılmış bireyinin özdekselliğini temsil ederken, tensellik yerini sinirlerin betimini imkanlı kılma yönünde bir çeşit verimli çürümeye bırakır.

Resimlerindeki ekspresif tavır, acilen tatmin edilmesi gereken nevrotik bir oluşun izlerini imlerken, gücünü renk , desen ve leke gibi ana resimsel elemanlarla ustaca birleşmesinde bulur. Boyanın yer yer ifrat ve tefrite vardırılan boşaltımı, boyanın boya olarak plastik değerinin vurgulanmasının yanı sıra, bir duygu durumunun ivedi dışavurumunun adeta bedensel artığıdır. Boyayı 'sürmek'ten çok 'modle etmek' ve rölyefsel bir sonuca varmak, onda karşılaştığımız başat plastik tavırdır. Figürler Nietzsche'nin insanının aksine saldırgan değildir; her ne kadar özlerinde aşırılığın peygamberlerinin yansımalarını taşısalar da, daha çok Bataille'in içe dönük insanını andıran bir iç enerjiyle dolu gizemsel bir espas içinde yer alırlar. Rengin sıfır noktasının arayışı, figürleri özdeşlik kurmayı imkansızlaştıran mutlak bir anın dehşeti içinde dondurur. Bu mutlak anda varlıksal bir bilgiye ulaşılmıştır, ancak bu bilgi büyüsel_ilkel güdülerin tekelindedir; anıtsal bir duygunun otoriter tavrıyla, izleyiciyi resmin dışına iterek ve aniden tekrar içine çekerek nesneye dair onmaz bir huzursuzluk hissiyle doldururlar.


2

Egemen'in resimlerinde iki tür törensel durum açıkça kendini belli eder: Baş oluşun mahiyeti gaybın mistik maskesinde varlık bulur. Etten maskın hükmünde figür bozulma içinde yiterken, durumunun geri dönüşsüzlüğünün farkındalığıyla bakışın dehşetini izleyiciye mıhlar. Bu bir zapturapt durumudur. Söz konusu olan dönüşüm değil, oluşum halindeki ikincil güçlerin işgalidir. Arta kalan olarak diş ve diş beyazının mesafeli lokal tonu bu yeni tenin kara büyüsel varlığıyla kontrast yaratır. Diş, iğdiş edilmiş kafadan yankılanır. Cinsiyetsizleştirilmiş figürler oluşu , üremeyi olumlamayı imkansızlaştırırken; izolasyon, ötekileşmenin de ötesinde bir bölünmeye uğrayarak anlağın tamamen ortadan kalktığı mutlak karanlık uzamı doğurur.

Nesli Türk






Serginizi
burada duyurabilirsiniz...

Hizmetlerimiz

sergirehberi@gmail.com







İletişim             Hizmetlerimiz             Gizlilik Politikası             Kullanıcı Sözleşmesi