sergirehberi.com

 
SERGİ         SANATÇI         MEKAN
Haftanın Sergileri  •  Güncel Sergiler  •  Gelecek Sergiler  •  Geçmiş Sergiler

Yurtsuz Bedenler
Ahmet Umur 
Deniz

Resim Sergisi



09.02.2024 - 29.02.2024



Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi 
 

Kenedy Cad. No: 4
Kavaklıdere Çankaya Ankara

312-468 21 05


csm.cankaya.bel.tr/






Basın Bülteni


Basin Bulteni




Bu topraklara ait izler göreceğiz sergide, resimlerin ana teması da bir yönüyle zamandizin; Şeyh Bedreddin İsyanı'ndan Gezi Direnişi'ne, insan ve doğa bütünlüğünü yok etmeye çalışan rant kültürüne karşı direnen ‘Nöbetçi'lerden, bedenlerinden başka her şeylerini geride bırakarak topraklarını terk etmek zorunda bırakılmış ‘Mülteciler'e kadar toplumsal tarihin yol haritası gibidir. Feyyaz Yaman'ın yorumuyla "Postmodern dünyada, emek bedenin unutturulmak istenen ağırlığı ile, "var olmanın dayanılmaz hafifliğinin" buluştuğu hukuksuzluk karşısında, her iki dünyayı da takip eden Ahmet Umur Deniz'in tavrı, 11 Eylül'den bu yana devam eden düşüşün (İkiz Kuleler ve Gravity filminin ortak noktası) Neşet Günal gerçekliğinden gelen gerçekçilik yanıdır.

Neşet Günal ve kuşağının, 68-78 kuşağına taşıdığı sorun, Fernard Leger Atölyesi'nden taşınan modernizmin, yerellik-göçerlik kültürüyle buluşarak, "Toprak Adamlar" gerçekliğinde kurduğu sentezle yanıtlanmıştır. Bu, çizgisel, ilerlemeci, Avrupa merkezci modernizmin kırılması anlamına gelen Eşitsiz ve Bileşik Gelişme Yasası'nın devamıdır. Karl Marx'ın 1877'den 1882'ye kadar Rus köylülüğü üzerine yaptığı analiz, Troçki'nin buradan hareketle küresel, küresel kapitalist sistemde önceden var olan üretim tarzlarının tamamen ikâme edilmediği ve bu nedenle daha çağdaş biçimlerle, arkaik biçimlerin bir karışımından oluştuğu tezi ancak postkapitalist dünya sisteminde anlaşılabilir hale gelir. Yoksullukla teknolojinin bir aradalığında ortaya çıkan "oximoron gerçeklik", zaman ve mekân kavramlarını biraz daha büker, genişletir, eklemler.

Ahmet Umur Deniz'in Gezi İsyanı'ndan Şeyh Bedreddin İsyanı'na uzanan buluşması, bu bükülmenin hem anlatıda hem de teknikte dile gelen endişeleriyle, dün, bugün, yarın üzerine içselleşmiş korkularının, modernizm öncesi ile olan paralelliğidir. Ahmet Umur Deniz'in gençliğinden beri resmine konu aldığı tüm temalar polit bir toplumsallığı merkeze alır. Maden işçileri, işe gidenler, Haydarpaşa'ya inmiş kırsal göçerler işinden dönen "uyuyanlar", insanlığın günahlarını toplayanlar, Gezi'de tüm dünyada doğanın bekçiliğini yapanlar, evrensel dayanışmacı komün birliğini devlet modeli haline getirmek için tarihin ayaklanmış figürleri ve kendi bedenselliklerine hapsedilmiş cinsellik onun insanlık halleridir. Her karesinde kamusallığın ortak müzakereciliğini bize bıkmadan anlatan bu diyalog, müşterekler dünyasının buluşma platformudur. Tüm din, dil, ırk, düşünce ayrılıklarına direnen insan kardeşliğinin, William Blake'te karşılığını bulmuş yeni bir din ve mit arayışının yolunda yürürken, bu coğrafyadaki tüm düşmanlıkların karşısına dikilenlerin yanında saf tutar Ahmet Umur Deniz.

Yine bu coğrafyada "her ne olursan ol, yine de gel," diyen bir tasavvufun, her canlıda ve cansızda kutsallığını bulan, Vahdet-i Vücûd anlayışının çarmıha gerilmiş bedenini resmeder. Ötekini ayrıştırıp yok etme üzerine kurulu devletleşmiş şiddeti, Hallac-ı Mansur'u, Marsyas kültürü olarak karşısına alarak işkencecinin vahşetine ışık tutarken, tarihin katmanlaşması gibi açık ve koyuyu, aydınlık ve gölgeyi art arda sorulan sorular gibi dizerek, cevap vermekte zorlanan modern aklın temsilcileri olarak izleyicileri de bununla yüzleşmeye zorlar." Feyyaz Yaman'ın değerlendirmelerinden de görüleceği gibi, sergiyi izlerken biraz da sanat tarihine doğru yolculuk yapacağız. Bu nitelikte bir sergiyi Ankara'lı sanatseverlerle buluşturmuş olmanın gururu ve heyecanını yaşıyoruz.

Semra Sancak
Küratör






Serginizi
burada duyurabilirsiniz...

Hizmetlerimiz

sergirehberi@gmail.com







İletişim             Hizmetlerimiz             Gizlilik Politikası             Kullanıcı Sözleşmesi