sergirehberi.com

 
SERGİ         SANATÇI         MEKAN
Haftanın Sergileri  •  Güncel Sergiler  •  Gelecek Sergiler  •  Geçmiş Sergiler

Ne Siyah, Ne Beyaz Hoşgörü Biraz
Deniz 
Deniz

Resim Sergisi



01.03.2019 - 08.03.2019



Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi 
 

Bağdat Cad. Haldun Taner Sok. No: 11
Caddebostan Kadıköy İstanbul

216-467 36 00


http://ckm.kadikoy.bel.tr/






Basın Bülteni


Basin Bulteni


"Ne Siyah, Ne Beyaz Hoşgörü Biraz" | Deniz Deniz | 01.03.2019 - 08.03.2019

Yaşamda Ahenk

Yaşamda ahenk, varoluş ile dostluk kurmak.
Söze böyle başlamak istiyorum.
Hayattan keyif alma, hakkını verme.
Yani yaşama sanatı. Eğitimimiz, kültürümüz, dinimiz insanların hırslı olması temel fikrine dayanıyor.
Zihnimiz kazanılması gereken kişiliğin şekillenmesi için çalışıyor. Toplum insanı aksiyon için, hız için, verimlilik için hazırlıyor. Tepede olmak mutlu olmakmış gibi.
Oysa mutluluğun hırsla, parayla, güçle, makamla, prestijle ilgisi yok.
O tamamen farklı bir boyut, tamamen bilinç işi.
Sıradan bir hayat, uyanmamış bir insanda mutluluk; anlık, telaşlı bir duygu. Bir an orada, bir an sonra yok. Oysa hakiki mutluluk, bırakmışlık anındayken gerçekleşiyor.
Koskoca bir dünya üzerinde, aslında hiçbir şey yapmadan, ya da çok ufağını yaparak bir ömür geçiriyoruz.
Hayatta kalabilmek için belli bir savunma mekanizması ve rutinler oluşturuyoruz. Hayatımıza bunlar yön veriyor. Herkesin ve hayatın bize getirdiği her şeyle bu otomatik sistemden cevap vererek ilişki kuruyoruz. Yeni deneyimlerden ve mutlu olmaktan uzaklaşıyoruz. Verdiğimiz tepkilerin, o an içinde bulunduğumuz olumsuz ruh hallerinden kaynaklandığına eminim.
Bu olumsuz hallerden çıkmaya çalışmaya; hırslarımız, öfkelerimiz, endişe ve korkularımızdan bir U dönüşü yapmaya ne dersiniz?
Ufacık bir dönüş, yaşamımızda büyük bir devrim
Beden-zihin ve ruh rahatlığından söz ediyorum. Zamanımızda kendimize yabancılaşma kavramı ortaya çıktı. TV, cep telefonu, internet bunun en güzel örnekleri. Normal şartlarda kendi kendimizle bile kalamaz olduk. Müzik dinlerken, yemek yerken bir taraftan gözlerimizin ya da aklımızın başka şeylerle ilgilendiğini bile farkedemiyoruz.
Zihnimiz hep dolu, hep meşgul...
Artık insanlar panik halinde bir arayışta. Rahatlamak, sakinleşmek, enerjilerini dengelemek, bilinçaltlarına inebilmek için uğraşıyorlar.
Rahatlayıp dinlenmeyi tembellik sanıyorduk.
Oysa rahatlamanın mucizevi güçleri var.
Ancak o zaman beden, zihin ve ruh uyum içinde, ahenk içinde oluyor.
Ve ancak o zaman sağlıklıyız diyoruz.
Bu ahengi bulmamıza yardımcı olan şey hobilerimiz. Hobiler insanların boş zamanlarını doldurmaktan öte, işitsel, görsel, sözel yeteneklerini, karar alma ve iletişim becerilerini, takım çalışması yatkınlığını arttırmakta.
Hobiler sayesinde, Kendimizi ifade edebiliriz. Özümüze yakınlaşabiliriz.
Yaratıcılığımızı, becerilerimizi geliştirir zamanımızı kullanmayı öğrenerek, özgüven ve özdisiplinimizi arttırabiliriz. Ve en güzeli o güne hevesle uyanabiliriz.
Kötü alışkanlıklardan uzak durup, sosyal iletişimimizi güçlendirir, ortak zevkleri,becerileri olan insanlarla tanışır, yeni paylaşımlarda bulunabiliriz.
Stresimizi azaltır, içimize dönebiliriz.
Dengeli bir hayatta çalışmak kadar kaliteli boş zaman geçirmeye de ihtiyacımız var.
Akıl ve ruh sağlığımızı korumak, yaratıcılığımızı canlı tutmak ve mücadele edebilmek için çalışmayla, kaliteli boş zamanı dengelemek zorundayız.
1981'de Fransa'da Mitterand zamanında, 2005'de Kanada'da Boş Zamanı Değerlendirme Bakanlıklarımın kurulduğunu biliyor muydunuz?
Her birimizin özel bir yeteneği yok elbette. Ama ilgi duyduğu, uğraşmaktan keyif alabileceği bir faaliyet alanı mutlaka vardır. Bir tablo yapmak, koroyla konsere hazırlanmak, dans etmek, briç oynamak, fotoğraf çekmek, ahşaba şekil vermek, maket yapmak, dikiş dikmek, kitap okumak, balık tutmak ve daha niceleri.
Ne olursa olsun,bir hobiyle uğraşan kişi, içinde bulunduğu ana odaklanır, geçmişin hesaplarından, geleceğin kaygılarından uzaklaşır.
Seçtiğimiz hobinin yaşlılığımızın yatırımı olacağını da unutmayalım. Her yaşta yeni bir başlangıç yaparak, boş zaman faaliyetleri ile yaşlılık döneminde yaşam kalitemizi arttırabiliriz.
Size kendi hobimden kısaca söz etmek istiyorum. Yaklaşık 35 senedir resim yapıyorum.
Kızlarım büyürken, bana ihtiyaçları olan her dönemde hem evdeydim, hem de çalışmalarıma devam ettim. Porselen, ahşap boyama, kumaş boyama, takı, mum kurslarında teknik ve detaylarla işin sırrını öğrendim. Üretmek güzel, paylaşmak ve beğenilmek ise mutluluk verici. Ama benim istediğim bu değildi. Hiçbirinin bana resim kadar keyif vermediğini farkettim. Bu sırada evde ciddi sağlık sorunları yaşıyorduk ve ben kendimi bir atölyede saman kağıtlara yüzlerce elips çizerken buldum. Daha sonraları usta- çırak ilişkisiyle okul yıllarındaki bilgimi ve sevgimi pekiştirdim. Konum natürmort. Doğa detayları, kıvrımları ve gizemiyle geniş bir konu yelpazesi sunuyor bana... Tuvale astarımı sürdükten sonra, tatlı bir heyecanla açık-koyu dengesi, büyük-küçük ilişkisi, ritmi, rengi derken soyutun figüratifi unutturduğu dönemde, klasiğin çizgilerini sağlam denge ve ışıklarla yansıttığıma inanıyorum.
Bir gül niyetine başladığım resim, izleyicileri düşündüren, farklı temalar yakalatan bir tavırla bitiyor.
Konum ne olursa olsun, tesadüflere yer bırakmadan içimizdeki yaşam ışığını yansıtmaya çalışıyorum.
Anlatılması zor duyguları tuvalin karşısında yaşayabiliyor, konumla paylaşabiliyorum. Ve bir bakıyorum ki saatler geçmiş, şimdideyim. Hiçbir şey düşünmeden endişelerimin yerini güzel bir resim almış. Hayatın gerçekleri ve sorumluluklarımın yanı sıra sevdiğim bir işi, hobimi iş olarak yapıyorum.
Hayata yıllar eklerken, yıllara da hayat katalım lütfen.
Yaşamımızdan ahenk eksik olmasın

Deniz Deniz






Serginizi
burada duyurabilirsiniz...

Hizmetlerimiz

sergirehberi@gmail.com







İletişim             Hizmetlerimiz             Gizlilik Politikası             Kullanıcı Sözleşmesi