|
td>
| |
Victor Vasarely
Retrospektif Sergi
11.04.2017 - 09.07.2017
Arkas Sanat Merkezi
1380 Sok. No: 1
Alsancak
Konak
İzmir
232-464 66 00
www.arkassanatmerkezi.com
Pazartesi günleri hariç 10:00 – 18:00 (Perşembe 10:00 - 20:00) saatleri arasında ziyarete açıktır.
|
Genel Bilgi VİCTOR VASARELY Türkiye Retrospektifi | 11 Nisan 2017 - 09 Temmuz 2017
Arkas Sanat Merkezinin girişimiyle İstanbul ve İzmirde düzenlenen Victor Vasarely Retropektifi, Op Art/Kinetic Art sanat akımının kurucusu olarak çağdaş sanat estetiğine yön vermiş olan sanatçının farklı dönemlerine ait çalışmalarını bir araya getiriyor. Kapsamlı sergi, Vasarelyyi (1906-1997) ressam, tasarımcı, teorisyen, mimar kimlikleriyle bütüncül bir biçimde tartışmaya açıyor.
Hiç kuşkusuz öncelikle yanıtlanması gereken soru, Victor Vasarelynin öneminin nereden kaynaklandığı ve günümüz sanatı açısından ne ifade ettiğidir. 1944 yılında Pariste ilk kişisel sergisini açan sanatçı, geometrik soyutlamayı araştırmalarının odağına yerleştirdiğinde, o zamana dek sanat tarihinde gündeme gelmemiş olan bir hareketlilik duygusunu geliştirdi.
Vasarely, daire, kare, üçgen gibi temel geometrik elemanları renklerle birlikte yorumlamaya başladığında 1955 yılında tamamlayacağı Le Manifeste Jaunenün (Sarı Manifesto) ilk adımlarını atıyordu. Kinetik Sanatın doğum noktası olarak kabul edilen Sarı Manifesto, Galerie Denise Renéde 6-30 Nisan 1955 tarinde açılan Le Mouvement (Hareket) sergisi nedeniyle Vasarely tarafından yayınlanmıştı. Sanatçı bu sergide kendi resimlerinin yanı sıra Robert Jacobsen, Jean Tinguely, Jesús RafaelSoto, Yaacov Agam, Pol Bury, Marcel Duchamp ve Alexander Calderin çalışmalarını sergilemişti. Böylece Avrupanın ardından Kanadadan Japonyaya, İsveçten Güney Afrikaya kadar birçok ülkede etkili olan Kinetic / Optic Art (Kinetik Sanatı) akımı ortaya çıkmıştı. Vasarely Retrospektifi, sanatçının 1950 ve 1960lı yıllarda gerçekleştirdiği önemli yapıtlarından yola çıkarak bu akımın farklılığına, yenilikçi yaklaşımına dikkat çektiği için önem taşıyor.
Vasarely, tuval yüzeyini hareketlendirirken, daha önce tasarımcı olarak çalıştığı için grafik tecrübelerini çalışmalarının mayasına katıyordu. Form ve çizgilerin algılar yoluyla kavranıp izleyicide hareket olgusunu duyumsatması, en ince detaylarına kadar tasarlanmış olan siyah-beyaz dengesini gerekli kılıyordu. Retrospektif serginin gerçek bir sürpriz olarak değerlendirilebilecek bir özelliği de, sanatçının 1930 yılında eşi Claire ile Budapeşteten Parise göç ettikten sonra hayatını kazanabilmek için yaptığı farklı grafik tasarımlarını da içermesidir. Fransada oldukça popüler olan bu tasarımlar, sanatçıya giriştiği deneylerin en ince uçlarına kadar yönelme fırsatını tanımıştı. 1960lardan itibaren uluslararası sanat ortamının yıldız sanatçısı konumuna yükselen Vasarelynin ününü perçinleyen, 1969tan itibaren Renault firmasıyla çalışmaya başlamasıdır. Sanatçı oğlu Yvaral (1934-2002) ile birlikte bu kurumun halen kullanılan logo ve diğer kurumsal kimlik çalışmalarını gerçekleştirmiştir. Retrospektifin önemli bir kısmı Renault Koleksiyonundaki Vasarely çalışmalarından oluştuğu için, bu resim ve objeler, sanatçının form ve renkleri bir araya getirerek oluşturduğu akıcı birliktelikleri gündeme getiriyorlar. Çağdaş sanat ile güncel yaşam arasındaki bariyerleri kaldırarak, sanatın hayatın bir parçası olması gerektiğini savunan Vasarely, 1970li yıllardan itibaren multiple olarak tanımlanan, form çeşitlemelerine yönelmişti. Buradan elde ettiği görsel tecrübeleri sanatçı, halka açık alanlarda uyguladığı heykel çalışmalarının temeline oturttu. Duvar halısı, rölyef ve diğer mimari uygulamalara yönelerek anlatım tarzını, Psychedelic Art olarak tanımlanan sanat akımının çerçevesine yerleştiren Vasarelynin bu dönemi Arkas Koleksiyonundan derlenen on üç resimle temsil ediliyor. Kendi sanatı üzerine yaşarken ikisi Macaristanda birisi de Fransada olmak üzere üç müze kuran Victor Vasarely, yaşamının son döneminde mimari alanında da deneylere girerek, sanatın herkes tarafından paylaşılan, katılımcı yönüne vurgu yapmaya yönelmişti. Sanatçının mimari çalışmalarından derlenen bir bölüm, Vasarely Retrospektifinin disiplinlerarası karakterine vurgu yapıyor. Sanatın insanı yücelten en temel uğraşlardan biri olduğuna inan Vasarely, birçok alanı kapsayan çalışmalarıyla, sanat yazarı Werner Spiesin belirttiği gibi estetik bir duyarlılaştırma yaratmıştı. Arkas Holding tarafından İstanbul ve İzmirde düzenlenen retrospektif, bu duyarlılığın günümüzde de etkisini sürdüğünün altını çiziyor.
Metin: Necmi Sönmez
|
|
Serginizi burada duyurabilirsiniz...
Hizmetlerimiz
sergirehberi@gmail.com
|
|
|
|