sergirehberi.com


SERGİ         SANATÇI         MEKAN
Tüm Sanatçılar Güncel Sergisi Olan Sanatçılar


Yıldız Moran






SergiRehberi Arşivinden:
Güncel Sergi    Gelecek Sergi    Geçmiş Sergiler    Görseller

Özgeçmiş   




(24 Temmuz 1932, İstanbul - 15 Nisan 1995)

Türk fotoğrafının akademik eğitim almış ve profesyonel anlamdaki ilk kadın fotoğrafçısı.

1951`de Robert Kolej`den mezun oldu.

Asıl isteği resim okumak olduğu halde dayısı sanat tarihi profesörü Mazhar Şevket İpşiroğlu`nun etkisiyle fotoğrafa yönelir ve fotoğraf eğitimi almak üzere İngiltere`ye gider.

Fotoğrafa başlamasının öyküsünü yıllar önce Seyit Ali Ak`la yaptığı bir söyleşide şöyle anlatır:
"Beni fotoğrafçılığa iten başarısızlığımdı. Kolejde 8. sınıfta hiç beklemeksizin sınıfta kalınca oldu. Nazım`ın eşi Münevver Hanım geliyordu dersime. Çok iyi bir hoca idi ama Moda`da oturduğumdan yola dayanamayıp hiç derse girmedim. Kalmak büyük şok oldu.

Dayım Mazhar Şevket İpşiroğlu, ‘Niçin fotoğraf yapmıyorsun` dedi. Resme olan ilgimi biliyordu. Kendi olanaklarımla İngiltere`ye gittim, öğrenci oldum. O zaman İngiliz Ataşesi bile İngiltere`de fotoğraf okulu olduğunu bilmiyordu. Dekorasyon çalışan bir arkadaşımın okuluna yazarak ve apar topar beş gün içinde gittim, ucu ucuna yani…"

1950 - 1951 yılları arasında Bloomsbury Teknik Koleji`nde ve 1951 - 1952 yılları arasında da Ealing Teknik Koleji`nde fotoğrafçılık eğitimi aldı.

Fotoğrafçılık hakkındaki bilgisini pratikte de sağlamlaştırmak için önce dönemin tanınmış fotoğrafçılarından Barron`ın asistanlarıyla sonra da Olde Vie Tiyatrosu`nun ünlü fotoğrafçısı John Vickers ile çalıştı.

İngiltere`de bulunduğu süre boyunca biri Londra`da, dördü Kembriç`de, ilgi gören beş sergi açtı.

1952 yazında İtalya`ya giden Moran, orada bir fotoğraf kulübüne üye oldu.
İspanya`yı ve Portekiz`i dolaştı.
Bu ülkelerdeki çalışmalarından oluşan bir fotoğraf kitabı hazırladı ve çeşitli sergiler açtı.

Bu gezilerin ardından Türkiye`ye dönmeye karar verdi. İstanbul ve Anadolu`yu dolaştı. Bu fotoğraflar tanınmasında büyük rol oynadı.

Beyoğlu Kallavi Sokak`ta o yıllarda sanat dünyasının önemli uğrak noktalarından biri olan Maya Galerisi`nin üstünde açtığı stüdyosunda hem çekim yapıyor hem de çektiği fotoğrafları sergiliyordu.

Şubat 1955`ten Mayıs 1957`ye kadar üçü İstanbul`da biri Ankara`da dört sergi açtı. Sergiler iç ve dış basında çok ses getirdi.

Bütün bu verimli çalışmalarına karşın, işler pek de beklediği gibi gitmiyordu. Sergileri çok ses getirmişti, pek çok izleyici çekmişti ama Kembriç`te açtığı tek bir sergide bir günde 25 fotoğraf satılmışken, ülkesinde çok sevilen ve beğenilen fotoğraflarından bir tanesini bile satamamıştı.

Fotoğraftan yeterli para kazanamadığını görünce, yılbaşı kartları bastırıp satmaya karar verdi. Bu kararı, aldığı en önemli kararlardan biridir bekli de. Çünkü Yıldız Moran, kartları bastırmak için gittiği matbaada yaşamını değiştirecek insanla, Özdemir Asaf`la tanışır.

"Yaşamımı sürdürebilmek için para kazanmam gerekliydi. Yılbaşı kartları yapıp satmak, para kazanmamı sağlayabilir diye düşündüm. Anlaştığım matbaa çok kötü basmıştı kartlarımı. Tam umutsuzluğa düşmüşken, bir arkadaşım Özdemir Asaf`ı önerdi. ‘Hem şairdir, hem de titiz ve güzel baskılar yapar` dedi.

İş konuşmak için Özdemir Asaf`ın matbaasına gittim. Tarihini de verebilirim tanışmamızın; 4 Kasım 1954, saat 11.00. kelimelerle dile getirmek zor. Duygulu, kibar, hiç görülmemiş ve bir daha göremeyeceğim bir insandı Özdemir Asaf. Pırıl pırıl bir zeka, renkli, yepyeni, bambaşka bir dünyaydı o. Olağanüstü bir insandı kısacası…

1962 yılında Özdemir Asaf`la evlenir ve fotoğrafçılığı bırakır.
Evliliğinden sonra Yıldız Moran adı -aynı yıl Edinburg`da, 1970 ve 1988 yılları arasında da İstanbul`da açtığı 4 retrospektif sergi dışında- yalnızca Özdemir asaf`ın eşi, sözlük yazarı ve çevirmen olarak duyulur.

Yıldız Moran fotoğrafı tamamen bırakmasını şu sözleriyle açıklar:
"24 saat düşünülen, yaşanılan, ikinci plana atılamayacak bir konudur fotoğrafçılık. İnsana, yaşama özgün, bir aşamanın bir yerini kavramsal olarak dolu, yoğun, ağırlıklı olarak verebilen kişidir fotoğrafçı
(…) Birden 24 saatimi bu konuya mı vereceğim, yoksa daha önemli konular var mı benim için diye düşündüm. Daha önemli şeyler olduğuna karar verdim ve 12 yıl sonra bıraktım bu işi
(…)
Dört yıl içinde üç çocuk sahibi oldum ve artık tüm 24 saatlerimi çocuklarıma adadım."

1982 yılında İDGSA Fotoğraf Enstitüsü tarafından onur üyeliğine layık görüldü.
Uzun yıllar sonra ismi bir kez daha fotoğrafçı olarak anılır.
Yıldız Moran yıllar sonra fotoğrafa yine başlamayı düşünse de buna cesaret edemez.

"…Sonra üç çocuk dünyaya getirip fotoğraftan uzaklaştım. 10 yıl kadar hep yine başlamayı umdum. Ama arayı açtıktan sonra çok zor, acımasız bir konu. Çok geniş olanakları var. Çok güzel bir anlatım yolu. Düzeyini korumak için büyük çaba gerekli. Her sanatta olduğu gibi. Yarım olacak iş değil. Hiç yapmamak daha iyi."






Serginizi
burada duyurabilirsiniz...

Hizmetlerimiz

sergirehberi@gmail.com







İletişim             Hizmetlerimiz             Gizlilik Politikası             Kullanıcı Sözleşmesi