Basin Bulteni
Zilberman Projects-İstanbul | Isaac Chong Wai | I Made a Boat in Prison-A Journey to the Shore | 11 Eylül/September - 8 Aralık/December, 2019
Performans/Performance: 10 Eylül/September, Salı/Tuesday, 18:00/6 p.m.
Açılış/Opening: 10 Eylül/September, Salı/Tuesday, 18:30/6.30 p.m.
Zilberman Projects-İstanbul, Isaac Chong Wai'nin 11 Eylül - 8 Aralık 2019 tarihlerinde gerçekleşecek I Made a Boat in Prison-A Journey to the Shore isimli sergisini sunmaktan mutluluk duyar. Berlin ve Hong Kong merkezli sanatçının İstanbul'daki bu ilk sergisi, Zilberman Gallery - Berlin'de 5 Eylül - 9 Kasım 2019 tarihleri arasında izlenen What is the future in the past? And what is the past in the future? isimli kişisel sergisinin bir uzantısı niteliğindedir.
Hayali geçmişler üzerine düşünen ve bugünü merkeze alarak olası geleceklere bakan sanatçı, desen, heykel, mekana özgü yerleştirme ve performanslarıyla kamusal alanda gizlenmiş, gözükmeyen tehlikeleri araştırır. Normatif anlatılar belirli hitap yöntemleriyle işlenirken Chong'un işleri bize ikilemleri ve açmazları işaret eder. Doğru kabul ettiklerimizi ters yüz eder ve bizi kırılganlık ve direnç üzerine diyaloglar kurmaya davet eder. İşlerinde genellikle zaman ve bellek fikirleriyle oynar ve geleceği anmak için performansı bir araç olarak önerir. Tarihi yerleri bellek mekanları olarak ele alan Chong, bedenin kamusal alanda nasıl dönüştüğüne dair karmaşık araştırmasına devam eder ve farklı disiplinler üzerinden tarihsel belleğin katmanlarını düşünür.
I Made a Boat in Prison-A Journey to the Shore, Chong'un 2015 yılında Almanya'daki eski bir ıslahevi, JVA Weimar'da gerçekleşen ve aynı adı taşıyan projesine dayanır. Genç tutuklular için tasarlanan bu hapishanenin bahçesini çevreleyen yüksek parmaklıklardan etkilenen Chong, bir sınır görevi gören, ötesini görebildiğimiz fakat bir türlü diğer tarafa ulaşamadığımız tel örgüden parçalar keser. Hapishanedeki orijinal tel parmaklıklardan oluşan tekne, belki de uçan bir geminin dahil olduğu kaçış planına ya da hayaline işaret ediyor olabilir. Bu kaçış sadece hapishaneden değil aynı zamanda da günümüz dünyasının çatışmalarla dolu politik ortamındandır. Gökyüzünü andıran arka planlarıyla 672 lines in silver, 2019 ve 279 lines in blue, 2019 resimleri, hapsedilme fikrine bir umut olur. Parmaklıklarda bir boşluk oluşmasındaki işlevsizlik, belirsiz bir soyutlamayla birleşir. Hem politik hem de mecazi anlamda bu işler, ifadenin kaçınılmaz olarak gelişmesi, geriye dönmesi ve iç içe geçmesiyle ilgilenir. Göze bir bütün olarak gözüken çizgiler, gerçekte birbirine belli belirsiz bir şekilde değmektedir. Tel örgünün sınırlandırıcı etkisi kırılgan, yetkisiz hatta geçişken kalır.
Serginin açılışında Yannis Mitsos, Imola Nagy, ve Nobutaka Shomura ile gerçekleştirilen Swimming Back to Our Destination, 2019 isimli performans, yer değiştirmeye ait imgeleri vücudun mücadeleleri, kuvveti ve vekilleri üzerinden canlandırır. Bir gemi gibi, kolektif bir şekilde yüzmeyi öğrenen yüzücüler, dayanışmaya dayalı farklı ve hatta ideal bir hareketliliğe duyduğumuz özlemi dile getirirler.
Sergiye Pauline Doutreluingne, Caroline Ha Thuc ve Lotte Laub'un katkılarıyla oluşturulan bir katalog eşlik etmektedir.
|
