sergirehberi.com


SERGİ     SANATÇI     MEKAN

Haftanın Sergileri   •   Güncel Sergiler
Gelecek Sergiler   •   Geçmiş Sergiler



Su ve Toprak // Water and Soil | Resim ve Seramik Heykel
Sergisi



09.01.2015 - 31.01.2015



Türk-Amerikan Derneği Emin Hekimgil Sanat Galerisi 
 

Cinnah Cad. No: 20
Kavaklıdere Çankaya Ankara

312-426 26 44


www.taa-ankara.org.tr


Haftaiçi: 11:00-19:00 Haftasonu: 10:00-16:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.



Basın Bülteni


Basin Bulteni


Resim ve Seramik Heykel Sergisi // Painting and Ceramic Sculpture Exhibition | CEVDET KOCAMAN - SANVER ÖZGÜVEN

Açılış Kokteyli / Openin Cocktail
9 Ocak 2015 / Saat: 18:30-20:00 // 9 January 9, 2015 / 6:30 p.m.-8 p.m.

Sergi // Exhibition
31 Ocak 2015 tarihine kadar açık olacaktır // Until January 31, 2015
Haftaiçi: 11:00-19:00 Haftasonu: 10:00-16:00 // Weekdays: 11 a.m.-7 p.m. Weekend: 10 a.m.-4 p.m.


2015 yılının ilk Ay’ı ve haftasında Ankara’da siz sevgili sanatseverlerle buluşturmak istediğimiz
bu sergimizin ismi Su ve Toprak oldu.

Bu sergi için bir yıla yakın bir zamandır Torosların ,Konya Ereğli’ye bakan yüzünde Hititler’in en güzel kabarma eserlerinin bulunduğu İvrizin hemen altındaki bereketli topraklarda yaşayıp onu ve yoğurup şekil veren Sanver,seramik heykelleri ile geliyor Ankara’ya.

Hacatepe üniversitesinde bu alanda Doktora çalışmasınıda yürüten Sanver, Konya Ereğli'deki Atölyesinde ürettiği eserlerinde; Baltık ülkelerinde geçirdiği stajın verdiği yeni anlayış ve yaşadığı bölgenin Köklü Kültür’ü ile İnsan-mekan ve yaşam üçgeninin izlerini yansıtıyor eserlerine.

Benim bu sergi için hazırladıklarım ise ;biraz büyük boyutlara çıkan tuvaller ile su ve yüzeyi temalı resimler. Yaşamımın çocukluk dönemi toprağın daha çok çamur ve su birikintisi şeklinde olduğu Ergene ve Meriç nehri ve onların kolları arasın da geçti. Bu su birikintileri ve onlara yansıyan dünya gerçeğinden daha güzel şiirsel dünya idi benim için.

Kendime hep sordum, gökteki bulut mu daha güzel ve kalıcı yoksa şu suya yansıyan gidip gelen hali mi? Rüzgarda Yaprakları yeşilin en zengin tonlarından, gümüş rengine uzanan Salkım Söğütmü tercihim ,yoksa onun suya yansıyan bazen eciş-büçüş halimi?

Çoğunlukla tercihim biran su yüzeyine yansıyan ve daha doymadan yitip gidenden yana oldu. Bu oyun dolu dünyamda Nilüfer Çiçekleri hep sabit yerde kaldı. Bu nedenle uzun bir süre Yaşadığım İskandinav ülkelerindeki Nilüferler hep ilgi odağım oldu ve eserlerime girdi.

İşte bu sergide sizlerle bu dünyamdaki su temalı eserleri paylaşmak istedim. Bu serginin benim için diğer bir özelliği de 2014 yılının Şubat Ayında yitirdim ve babamın yanında toprağa verdiğimiz sevgili annemin gençlik Yıllarına ait bir bir portresi ile sergide yer alması. Ayrıca O’nun yaşadığı sürece dünyasında çok yer alan bahçesi, tavukları çamaşırları, bende iz bıraktığı kadarıyla bu sergiye yansıyor onun ölüm yıldönümündeki bu sergiyi annem Nigar Kocaman’a adıyorum.

Nefes aldığımız sürece Toprak ve Suyun çok farkında olmadığımız bu Dünya’ya değer katamasını umduğumuz bu sergide sizlerle birlikte olabilmek bize yeni yaratma gücü verecektir.

Cevdet Kocaman, 18 Aralık 2014, Ümitköy/Ankara



Seramik Çalışmalarım Üzerine

Seramik ve grafik tasarım eğitimim sonucunda çalışmalarımda her zaman bu iki alana ait öğeleri bir araya getirme yoluna gitmişimdir. Seramik malzemenin özelliklerinden fazla uzaklaşmadan, onun plastik yapısını kullanarak, tipografi gibi grafik öğeleri de bu yapıya dâhil etmek çalışmalarımın temelini oluşturmaktadır. Aslında bu iki yaklaşım, seramiğin bir tuval veya kâğıt gibi düşünüldüğü iki boyutlu çalışmalara kişiyi yönlendirebilir, ancak çalışmalarımda bu öğeleri her zaman üç boyutlu bir yapı altında oluşturmayı hayal ettim.

Bir hacmi olan seramiklerin aynı zamanda tuval gibi davranabilmesini istemek belirli bazı problemleri de ortaya çıkardı. Grafik öğelerin baskın olmasını istediğimde üç boyuttan ödün vermem, kilin plastikiyetini vurgulamak istediğim de ise grafik öğelerden ödün vermem gerekmekteydi. Çalışmalarım işte hep bu iki alanın gelgitlerinden doğmakta.

“Su ve Toprak” isimli sergide yer alan seramiklerim de yine bu gelgitlerin sonucunda, belirli bir konu etrafında oluşmuş çalışmalardır. Bu çalışmalarda insan figürleri ile birlikte tipografi ve çocuk resimlerinden fırlamış ev imgeleri seyircinin ilk bakışta dikkatini çekebilir. İnsan figürleri ve ev imgeleri, tanımadığım insanların hayatlarını düşleyip kendi kendime oynamış olduğum bir tür oyunun sonucunda ortaya çıkan formlardır. Tipografik imajlar ise uzun zamandır ilgilimi çeken otomatizmin sonucunda belirmişlerdir. Bu nedenle de çalışmalarımda dijital ortamda rastlantısal olarak bulduğum fotoğraf ve yazıları kullandım.

Bunun yanında, bir form üzerinde çalışırken, o anda duyduğum cümleleri veya sesleri hemen kile yansıttım. Bu yüzden tipografik imgeler biraz da benden bağımsız olarak ortaya çıkmıştır ve içerdiği anlamı kaybetmiştir. Böylece sözün içerdiği anlam giderek düşmektedir ve o sözün harfte oluşan lekesel değeri önem kazanmaktadır. Bu da nihayetinde tasarlamış olduğum seramik figürlerin üzerine birer leke veya doku olarak yansımaktadır.

Sanver Özgüven, 20 Aralık 2014, Ereğli/Konya


İletişim    Hizmetlerimiz
Gizlilik Politikası    Kullanıcı Sözleşmesi