SergiRehberi Arşivinden:
Güncel Sergi
Gelecek Sergi
Geçmiş Sergiler
Görseller
Acı ve Hüznü de Beraberinde Taşıyan Bir Boya Sürümü... - Levent Çalıkoğlu
Acı ve Hüznü de Beraberinde Taşıyan Bir Boya Sürümü...
..." Resul Aytemür tüm çalışmalarında, tuval resminin boya ile gerçekleştiriliyor olduğu gerçeğini, maddesel bir duvar katılığının sağlamlığına eşdeğer ölçüde ayakta tutuyor. Bir diğer deyişle Aytemur yaptığı resimle, pentür de kullanılan rengin, temsil edilenin reel gerçekliğinden ayrı olarak, uygulayıcısının tasarladığı benzersiz gerçeklikle yeniden üretilmesi gerektiğini ispatlama iddiasını üstleniyor. Bu ilişkiyi arkasında hiç bir soru işareti bırakmadan bertaraf eden Aytemur�un şüphesiz en belirgin özelliği, kullandığı boyanın miktarı konusunda tasarrufu kesinlikle aklının ucundan bile geçirmemesi. Hatta tuval yüzeyine bitişen ve neredeyse izleyicinin üzerine sıçrayacak olan boya, renge saplantılı gönül bağı duyan inançlı bir kişiliğin yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Boyanın her bir doku katında üst üste katmanlaşan varlığı, adeta Aytemur2un yüzeydeki kontrolünün garantisi ve bekçisi.
Aytemür, peşinde sayısız eskizin enerjisi ile insana özgü egemenlik alanları olarak tanımlıyabileceğimiz, gündelik yaşamın rutin bir şekilde aktığı park ve bahçe görüntüleri ve kaba sığmaz bir denizle onurlu bir diyaloğa giren balıkçı kompozisyonlarıyla, benliğini kuşatan görünümlere ne kadar sadık kalsa da, renk konusunda tamamen egosunun yön verdiği bir kulvarda seyrediyor. Hatta bu esinleyici renk kullanımının giderek artan şiddeti, birsüre sonra boyaya, temsil ettiği şeyin yerini alma sahibiyeti kazandırıyor. Bu durumda, sayısız eskizin güvencesi ile tuval karşısına geçen ressam için yaşamın birebir renklerinden feragat etmenin tek yolu, esinleyici rengin kendisine sunduğu başına buyrukluğa sığınmaktır. Uygulamadan sonra canlı bir organizma misali uzamda solumaya başlayacak olan esinleyici renk, Aytemür�ün bize sunduğu sahicilik konusunda oluşabilecek tüm soru işaretlerini iptal ediyor. Kızıl renkli bir Ihlamur Parkı, balıkçıların rızk beklediği yaşil bir deniz veya sararmış çöplükte uçuşan martılar türünde, doğada birebir karşılığı bulunmayan renk düzenlemelerinin izleyicideki inandırıcı etkisi, esinleyici rengin bilinçli kullanımına bağlı. Şüphesiz esinleyici rengin sanatçıya sunduğu bu serbestlik, Aytemur�un kişiliğini keşfetmesinin bir sonucu. Desen çalışmasında sağlam ve eksiksiz bir kurguyu temellendiren kağıt ve kalem arasındaki kadim ilişki ise, pentüre geçişte yerini, sürekli devinen bir fırçanın yönlendirdiği boya ve tuval ikilisinin kabına sığmaz çoşkusuna devrediyor. Bilinçli bir renk soyutlaması olarak da adlandırabileceğimiz bu olmazsa olmaz ilişki içerisinde Aytemür, tüm uzama, her tuşenin bir diğerini nedenlediği kesintisiz bir hareket dinamizmi kazandırıyor. Boya artık hareketin kendisi ve yüzeydeki dramın kaynağı olma görevini üstlenir. Aslında bu yargıyla Resul Aytemür�ün yaşamdan kopmayan ve kendi kendine sürekli şarj olan gözlem gücünün, acı ve hüzünle olan yakın ilişkisini de aralamış oluyoruz. Her ne kadar canlı renklerin cirit attığı bir yüzeyle karşı karşıya kalsak da Aytemür için doğa ve yaşamdaki hüznün karşılığı bu renklerde yatmakta. Bu yüzden de geleneksel bir renk kullanımı ile ilişkilendirilebilecek tüm artı anlamlar baştan aşağı altüst olmuştur onun resminde. Figürü, canlıları veya doğayı var eden oylumlayıcı boya sürümü, peşi sıra yüzeye acı ve hüznü de beraberinde taşımaktadır.�
Levent Çalıkoğlu
|
Serginizi
burada duyurabilirsiniz...
Hizmetlerimiz
sergirehberi@gmail.com
|
|
|
|
