sergirehberi.com


SERGİ         SANATÇI         MEKAN
Tüm Sanatçılar Güncel Sergisi Olan Sanatçılar


Tuncay Takmaz






SergiRehberi Arşivinden:
Güncel Sergi    Gelecek Sergi    Geçmiş Sergiler    Görseller

Metinler    Metin_detay    Özgeçmiş   


“İRONİ”YLE DOLUP TAŞAN BİR RESİM GÜNLÜĞÜ

Eğitim ve fırsat olanaklarının alabildiğine yaygınlaştığı bir dönemde, bilinen yol ve yöntemlerin hiçbirine iltifat etmeden “sanatçı” olmayı kafasına koymuş olmak, nasıl bir ihtiyaçtan kaynaklanırsa kaynaklansın, sonuçta, bunun bir tutku halinde yapılan işe yansımasıdır belirleyici olan. Sanat eğitiminin değişik açılardan tartışıldığı bir dönemde, eğitimsizliği bir ayrıcalığa dönüştürmeyi başaranlar, kimi zaman mesleğin profesyonellerini kıskandıracak işler ortaya koydukça, sorgulamanın rengi de değişebiliyor.
Lascaux ya da Altamira’nın isimsiz sanatçılarından bu yana geçen onbin yıllık sürece bakarsanız, bu konuda filmin neredeyse geriye sarmakta olduğu sonucuna bile varmak mümkün. Entelektüel anlamda sanat üretmenin, kendine özgü birikim aşamaları var kuşkusuz. Bilinçli olsun ya da olmasın, bu birikimin her nasılsa dışında kalmış olanları, rastgele kullanılan bir etiketle “naif” ortak başlığı altında toplamak kolaycı bir yöntem olacağına göre, onları, kendi türlerinin içerdiği değerler kapsamında düşünmek ve yorumlamak daha doğru olacaktır.
Sanatta “özgün”lüğün sınırları da hem başladığı yerde bitmiyor, hem de o güne kadar türetilmiş olanların bütünüyle dışında olmak gibi katı bir çerçeveye de her zaman girmeyebiliyor. Ayrıca kullanılan malzeme ve teknikler de belirleyici olmaktan çok, sanatçının türüne göre değişen kategorik sınıflandırma modellerine göre değişebiliyor.

Özgün ve yaratıcı olma iddiası taşımamakla beraber, böyle bir iddiayı içinde gizleyen renkli ve uçuk resimleriyle, 1990’lı yılların ortalarından bu yana dikkat çeken Tuncay Takmaz, bohem görünüşü ve geçerli kuralları yıkma yönündeki yarı uysal yarı agresif tutumuyla, meslekten gelmeyen kişileri kapsayan bir sınıflandırma modeli içinde yer almıyor. Şiir yazıyor ve bir yayınevini yönetiyor. Atölyesinin yer aldığı İstiklal caddesine, o caddenin renkli kalabalığına mensup bir kişi olmanın sağladığı olağan tepki içinde oluşturuyor resimlerini. Belki de bundan olacak, maytap fişeğinin patlamasına benzer bir coşku içinde küçük kâğıt parçaları üzerine çalıştığı resim ayrıntılarını, kolajlama tekniğiyle organik bir kompozisyon yapısına dönüştürüyor, kimi yerde bu parçaların sınırlarını dışardan yaptığı müdahalelerle belirli hale getiriyor, kimi yerde de kompozisyon gereği birtakım boya geçişleriyle bağlantılar kuruyor bunlar arasında. Geçmiş kültürümüze ironik telmihlerde bulunduğu “padişahım çok yaşa” dizisinde olduğu gibi, eski minyatürlerden aldığı detayları ya da çağdaş sanatın ikonlaşmış ustalarından aktardığı göndergesel yorumları, bu büyük boyutlu kolaj salvoları içinde değerlendiriyor. Karikatüre özgü ayrıntılar içermesi nedeniyle, onun bu çalışmalarını “ironik resim” bağlamında yorumlamak yanlış olmaz sanıyorum. Ancak Tuncay Takmaz’ın, bu kompozisyonları kurarken içten içe iğneleyici, bir anlamda da eğlendirici göndermelerde bulunduğu göz önüne alınırsa, sosyal mesajlara açık bir yol izlediği de söylenebilir. Uykuda görülen düşleri andırır yarı-gerçek görüntüler, farklı kalıplara sokulmuş ve gözlerini alabildiğine açarak hayretten donakalmış figür ağırlıklı yorumlarında, özellikle gerçeküstücü ressamlarda tanık olduğumuz bir tür “oneirizm”i düşündürür bize. Ancak ondaki bu eğilimin, bilinçli bir seçim değil, spontan bir yaklaşımın ürünü olduğu da unutulmamalı.

Atölyesinden söz ettiği bir şiirinde, çok yerinde bir deyişle atölyesinde yaptığı işlerini “mişli geçmiş zamanlar defteri” olarak tanımlıyor. Olan bitenin, yaşanan olguların peşinden bakıyor çünkü, onlara ağıt düzerek, daha çok da onların arkasından “ala ala hey..” çekerek…

Tuncay Takmaz’ın renkli karalamalardan ve resim notlarından büyük tuvallere aktardığı kompozisyonları, alaycı bir günlükler yığınıdır deyim yerindeyse. Bu günlükleri “okumak” isteyenlerin, ellerinde bir de görsel sözlük bulundurmalarına gerek yoktur.

Kaya Özsezgin






Serginizi
burada duyurabilirsiniz...

Hizmetlerimiz

sergirehberi@gmail.com







İletişim             Hizmetlerimiz             Gizlilik Politikası             Kullanıcı Sözleşmesi