|
| |
Nehir Altı Nehir // River Under River
Fulya Çetin
Sergisi
24.01.2013 - 23.02.2013
artSumer Gallery
Kemankeş Mah. Mumhane Cad. No: 52
Karaköy
Beyoğlu
İstanbul
www.artsumer.com
Pazar ve Pazartesi günleri hariç her gün 11:00-18:00 saatleri arasında gezilebilir.
|
Basin Bulteni
Fulya Çetin | 'nehir altı nehir' | 24 Ocak - 23 Şubar 2013
Bizden istenen, ferahlatıcı ve bilgilendirici bir suda tenimizde kutsanmış olanın kokusunu hissettiren bir şeyde baştan aşağıya yıkanmış halde geri dönmemizdir. Her kadının bu [...] nehrin altındaki nehre girme potansiyeli vardır.
Kurtlarla Koşan Kadınlar, Clarissa P. Estes
Nehir Altı Nehir, insan doğasına dair halleri, kırılganlığı, kopukluğu farklı bağlamlarda katman katman açan bir nehir-dünya. Her eserin bir anlam tetikleyicisi olarak okunabileceği bu dünyada, Fulya Çetin, izleyicisini nehrin altındaki nehre girmeye, ve orada kendi yolculuğuna çıkmaya çağırıyor. Öyle ki, izleyici her resmin davet ettiği anlam katmanlarına dalabilir ve sezgilerini takip ederek kendi rotasını çizebilir.
Fulya Çetin'in geçtiğimiz birkaç yıl içinde ürettiği yağlıboya resim ve desenlerden oluşan bu serginin yukarıda bahsedilen nehir altı nehir dünyasına girdikçe farklı manaları ortaya çıkarmak konusunda bir vaadi vardır. Bu yüzden de, eserlerin kolektif olarak en belirgin özelliğinin, zıt ya da çatışan anlamları, bakılan her yeni resimle, katman katman açmaları olduğu söylenebilir.
Çetin, bazı resimlerinde, hareketli bir anı yanlış pozlanmış ya da dondurulmuş bir dijital görüntü gibi estetize ederek tuvale taşırken, hem dijital estetikle resim estetiğini birleştiriyor, hem de bu estetikten doğan anlamları sorgulatma imkanı tanıyor.
Bozukluğu/donukluğu yüzünden, şefkat mi yoksa şiddet mi içerdiğinden tam emin olamadığımız sahilde iki insan görüntüsünü, aynı bozulmadan nasibini almış narin güllerle yan yana getiriyor. Yahut ıssız bir yola ya da ormana gece görüşü estetiği ile baktığı resimler, vahşiliği insan yapımı makinelere, masumiyeti ise vahşi doğaya atfediyor. Benzer bir durum, tuvallere yerleştirilmiş figürler arasında da görülüyor. Üç beyaz kuğuyla mesafesini bir türlü ayarlayamayan, hayranlık ve dehşet arasında gidip gelen üç Japon turistin konu edildiği resim; steril bir orta sınıf Avrupa ailesinin güzel küçük tekneleriyle karanlık bir kanala girmek üzere oldukları resimle neredeyse kaçınılmaz bir paralellik içinde. Figürler arası mesafe ve temas/temassızlık üzerine kurulu bu hareket, bazı işlerde aleni ama dingin bir çatışmaya bürünüyor. Çıplak insan bedenleriyle vahşi hayvanları bir arada resmettiği eserleri, sergideki diğer resimlerle birlikte okunduğunda, hali hazırda doğayla bağlarını koparmış insan ırkı için bir alternatiften çok, bu kopuş için bir yas, bu kopuşu kanıksamış olmamıza bir sitem olarak kendini gösteriyor.
Kırılganlık, çatışma, temassızlık gibi temalar etrafında şekillenen eserlerin birbiriyle olan bu derin bağı ve iç içe geçen anlamları herkesi kendi nehir-dünyasına götürebilir. Tam da bu yüzden, zig-zaglar, paralellikler, çaprazlar şeklinde birbirine bağlanan resimler, izleyiciyi kendi zayıflıklarını ve temassızlıklarını fark ederek bu Nehir-Altı-Nehir'de baştan aşağı yıkanmaya davet ediyor.
1970 yılında İstanbul’da doğan Fulya Çetin, 1995 yılında Mimar Sinan Üniversitesi resim bölümünü tamamladı. 2010’deki son solo sergisi Tahrip Koleksiyoncusu (44A)’dan sonra ilk kez artSümer’de izleyici karşısına çıkan Çetin son dönemde ‘Güllük Gülistanlık’ (Opelvillen, Almanya, 2012), ‘Gerçeklik Terörü’ (DEPO, 2012), ‘Hayvan Gibi’ (Milk, 2012), Zaman Aşımı (Rumeli Han, 2012), ‘Ateşin Düştüğü Yer’ (DEPO, 2011), ‘İyi geceler’ (Manzara Persfektif, 2011), ‘Plastik Bebek’ (Masa Projesi, 2009), ‘Bahar Temizliği’ (Karşı Sanat, 2006) gibi karma sergilerde yer aldı ve Hafriyat Karaköy ile pek çok kez projeler üretti. Fulya Çetin İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor.
|
|
Serginizi
burada duyurabilirsiniz...
Hizmetlerimiz
sergirehberi@gmail.com
|
|
|
|
