sergirehberi.com

 
SERGİ         SANATÇI         MEKAN
Haftanın Sergileri  •  Güncel Sergiler  •  Gelecek Sergiler  •  Geçmiş Sergiler

Hegemonya
F. Deniz 
Korkmaz

Resim Sergisi



29.11.2010 - 17.12.2010



Ziraat Bankası Kuğulu Sanat Galerisi 
 

Tunalı Hilmi Cad. No:104
Kavaklıdere Çankaya Ankara

312-466 05 40


Pazar, Pazartesi ve resmi tatil günleri hariç, 10:00 - 19:00 arası gezilebilir.



Detay Bilgi


Detay Bilgi


F. DENİZ KORKMAZ VE RESİMLERİ ÜZERİNE - Ressam / Prof. Aydın AYAN

1980 öncesinde Türkiye’de sanat eğitimi yapılan kurumlar bir elin parmakları kadardı. Açılan yeni üniversitelerin sayısındaki artış zaman içinde güzel sanatlar alanında da yansıma buldu. 2000’li yıllar sonrasında bu sayı büyük bir hızla arttı. Neredeyse “her ile bir üniversite ile bir güzel sanatlar fakültesi” noktasına geldi. Bugün artık bünyesinde resim bölümü barındıran güzel sanatlar ve sanat tasarım fakültelerinin sayısı elliyi aşmış bulunuyor.

Güzel Sanatlar Eğitimi’nin insanı uygarlaştıracağı varsayımından hareketle, ilk bakışta sevinilmesi gereken bir gelişme gibi görünen bu durum ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan eğitim kurumlarında yaşanan mekan sorunu, finans sorunu, kadro sorunu, yetişmiş öğretim elamanı sorunu ve özellikle de mezun olan öğrencilerin istihdamı gibi sorunlar nedeniyle pek çok açmazı da beraberinde getiriyor. Bu açmazlar giderek büyüyor ve sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel vb. yönlerden bir gençlik ve toplum sorunu olmaya aday görünüyor.

Bu sorunların büyüklüğünün farkına varan bazı gençler kendi çözüm yöntemlerini kendileri üretmek zorunda kalmakta ve amaçladıklarına ulaşabilmek için büyük çaba harcamaktadırlar.

Deniz Korkmaz da bu açmazın ta başında farkına varıp ‘kendi çözümü’ nü üretme yolunu seçenlerden ve başarı yolunda ısrarla ilerleyenlerden.

Deniz Korkmaz Bursa doğumlu, 2003 yılında Atatürk Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nü ‘Fakülte Birincisi’ olarak bitirmiş. Mezuniyeti sonrasında aynı kurumda başlamış olduğu Yüksek Lisans eğitimini Sosyal Bilimler Enstitüsü, Resim Ana Sanat Dalı Programından diploma alarak 2006 yılında tamamlamış. Diplomalarını eline alır almaz Anadolu’daki pek çok üniversitenin güzel sanatlar fakültelerinde olduğu gibi olanakları kıt, eğitim kadrosu dar olan bir üniversitenin Resim Bölümü’nde sanat eğiticiliğine başlamış. Aynı süreçte, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Resim Ana Sanat Dalı’nda eğitimini sürdürmüş ve 2010 yılında Sanatta Yeterlilik diploması almıştır.

Deniz Korkmaz bir yandan eğiticilik, öte yandan öğrencilik yaparken kalıcı olanın sanatçılığı olduğunu ve sürekli resim yapması gerektiğini hiç unutmamıştır. Buna bağlı olarak iki kişisel sergi açmış, çok sayıda karma ve ortak sergi etkinliğine katılmış ve yarışmalı sergilerden ödüller almıştır.

Tam da bu noktada, Deniz Korkmaz’ın ressam olarak ne yapmakta ve nasıl yapmakta olduğu sorularının yanıtı üzerinde düşünmek gerekmektedir kanımca…

Bu noktada ilk söylenmesi gereken Deniz Korkmaz’ın bir figür ressamı olduğu gerçeğidir. Kolayı seçmeyen, zor olanda direnen bir seçimi ve yaklaşımı vardır. Tanımlayıcı ve betimleyici bir biçemsel tavırla sıra dışı olanı ele alma ve yorumlama arayışındadır. Konularını, kendisinin de içinde yer aldığı yakın çevresindeki tanıdık insanlar ve onların yaşadıkları ortamlar oluşturur. Çevresine ve tanıdıklarına bire bir ‘ayna tutma’ biçiminde olmasa da kompozisyonlarında genellikle tanıdığı yüzlere ve insanlara yer verir.

Bir resminin konusu, resim sehpası önünde resim yaparkenki ‘öz portre (oto portre)’ sidir. Kız kardeşi Ayşe’nin portresine yer verdiği bir başka resminde öğrencilik yıllarının bir bölümünün geçtiği Doğu Anadolu’ya resmin geri planında Ağrı dağı betiminde yer vererek göndermede bulunur. ‘Susma’ konulu resminde bir hasta odasına ve yataktaki hasta kadın betimine yer verir. Ancak bu resmin alamet-i farikası Deniz Korkmaz’ın öz yaşam öyküsü ile bağlantılı, geri plandaki duvarda asılı olan ve resme adını veren ‘sus, sessiz ol’ işareti yapan hemşire görüntüsüdür.

Bu güne dek yapmış olduğu resimler göz önüne alındığında bir ikisi dışında Deniz Korkmaz bir iç mekân (enteriyor) ressamıdır dense yanlış olmaz. ‘Esinti’ konulu resmi de bu tür resimlerden bir tanesidir. ‘Eski Günlerde’ isimli resmi de özyaşamöyküsel ipuçları taşıyan bir iç mekân resmidir. Gene yakın çevresinden ve tanıdıklarından yola çıkarak yapmış olduğu, kadını ve erkeği çıplak olarak ele alan ve Deniz Korkmaz’ın Sanatta Yeterlilik eser metni ve sergisi ile bağlantılı olarak ‘Beden’ i öne çıkaran son resimleri de iç mekân resimleridir.

Bu resimlerde alışılmış ‘Çıplak (Nüde)’ resimlerinden farklı bir yaklaşım sergilenmeye çalışılır. Bu farklı ve çizgi dışı olma çabası ‘Metin’den yapılan resimlerde yer yer biçimsel sorunların yanında öze ilişkin sorunların da irdelenmesi çabası ile önceki resimlerden ayrışan bir görünüm ortaya çıkarır.

‘Metin’de, ‘Odalık’ ta ve ‘Alternatif Olympia’da özellikle belirginleşen bu tavır, sanat tarihinin genelinde yer verilmiş güzel ve orantılı bedenlere sahip çıplak insan betimlemelerine, ‘ideal ölçüler’ in dışında bir erkek modele resimlerinde yer vermesiyle, sonrasında da bu figürün bakışlarının resminin geri planında duvarda asılı ‘Kırda Öğlen Yemeği’ resmi ile farkındalığını ortaya koyduğu, Manet’in Olympia’ sındaki gibi izleyicinin bakışlarına yönlendirilmesiyle amaçlanan etkiye ulaştırılmaya çalışılır.

Deniz Korkmaz renkçi bir ressamdan çok belirlenen konu ile bağlantılı biçimi önceleyen bir ressam olmakla birlikte sıcak ve soğuk renkleri, özellikle de sarı, kızılkahverengi ve mavileri resimlerinde kullanmayı seviyor. Bu kullanım Cezanne sevgisine dayandırılabilse de renkçi değil renkli bir görünüm ortaya çıkarıyor.

Deniz Korkmaz çoğu resimlerinde dondurulmuş bir anın betimini görselleştiren, bununla birlikte kompozisyonunu oluştururken doğacı (naturalist) değil, eklektik ve kurgusal bir yöntemle uygulama yapmayı yeğleyen bir tavır sergiliyor.

Yazının ilk bölümünde de değindiğim gibi, Deniz Korkmaz sorunların farkında ve bu sorunların üstesinden gelmek için okuyor, öğreniyor, yazıyor, öğretiyor, resim yapıyor, duyargaları sonuna dek açık bir biçimde tutkuyla çalışıyor. Yapılması gereken de bu değil mi zaten?






Serginizi
burada duyurabilirsiniz...

Hizmetlerimiz

sergirehberi@gmail.com







İletişim             Hizmetlerimiz             Gizlilik Politikası             Kullanıcı Sözleşmesi