|
td>
| |
Aşk Bizi Sonunda Mahvedecek // Love Will Destroy Us In The End
09.04.2013 - 04.05.2013
Art Suites Gallery / Beyoğlu
Balyoz Sok. No: 14 Asmalımescit
Tünel
Beyoğlu
İstanbul
212-2451 55 61
www.artsuitesgallery.com
|
Sergiden Görseller
AŞK BİZİ SONUNDA MAHVEDECEK | BSA @ Art Suites Gallery | 9 Nisan 4 Mayıs 2013
Sanatçılar GÁBOR A. NAGY (*1972, resim, Berlinde yaşıyor) ADAM BOTA (*1976, resim, Viyana ve Berlinde yaşıyor) ADAM MAGYAR (*1972, video ve fotoğraf, Berlinde yaşıyor) ANNE WÖLK (*1982, resim, Berlinde yaşıyor)
Küratör: Uwe Goldenstein, BSAın direktörü (Berlin Selected Artists)
BSAnın (Berlin Selected Artists), Aşk Bizi Sonunda Mahvedecek isimli sergisi Art Suites Galleyde 9 Nisanda açılıyor. Sergi, Art Suites Galleryde 2011 İstanbul Bienaline denk gelen bir zamanda gerçekleştirilen Teknoloji Bizi Kurtarmayacak karma sergi ve Deenesh Ghyczynin 2012 tarihinde gerçekleşen kişisel sergisinin bir devamı niteliğinde izleyiciyle buluşuyor. Bu yeni sergi için küratör Uwe Goldenstein, Berlin sanat dünyasının taze ve parlak isimlerini İstanbulda bir araya getiriyor. Berlin merkezli sanatçıların resimleri, kişisel yaşamın bütün istek, gerçeklik ve postmodern şehir hayatının sınırlarıyla birlikte değişken ilişkilere odaklanıyor. Adam Magyar ise sergide Berlin Alexanderplatz istasyonundan güçlü bir video ile yer alacak. Daha önce hiç görülmemiş slow motion tekniğinin kullanıldığı videoda izleyiciler, kent hayatını daha yakından inceleme fırsatını bulacaklar.
GÁBOR A. NAGY, 1972, Hajdúböszörmény (H), sanatçı Berlinde yaşıyor ve çalışıyor.
TARİH DIŞI ODALARDA Yaşadığımız bu kodlanmış dünya, artık oluş ve varolmayı göstermez. Hikâye anlatmaz ve yerleşim demek hareket anlamına gelmez. Bu duran değerler krizi olarak bilinir. Biz hala çoğunlukla tarih, bilim, politik programlar ve sanat gibi metinler için programlanmışızdır. Biz dünyayı, örneğin mantıksal ve matematiksel olarak okuruz. Ancak yeni nesil, artık bizim değerlerimizi paylaşmaz, onlar tekno-imajlar tarafından programlanmışlardır. Ve henüz bizi çevreleyen tekno-görüntüler için programlama hangi anlama geliyor bilmiyoruz. Vilém Flusser, 1978 Flusserin tanımladığı gibi tarihle bağını koparmak, Gábor A.Nagy tarafından radikalce yansıtılmıştır: sanatçının resimlerinde potansiyel olarak bizim tarafımızdan programlanan tüm tarihsel metinler, sonuçta anlamsız olamaya mahkûmdur. Şiirsel parçalarla birleşmiş bu resimler, dünyayı siyah monokrom bir yüzeye indirgerken, bunun üzerindeki figürler, soyut bir motif haline gelmiş, süzülen şifreler gibi gözükürler. Resimlerinde, genellikle hem arka plan hem de betimlemenin iptal ve hükümsüzlüğü, mesafe ve mekansızlık duygusuna sembolik olarak yüklenmiş dünyaya tarihsiz bir ilişki öneren sonuçlar içerir. Öyküsel bağlam ve ilişkiler kendilerini bu karartılmış çevrede kaybediyor gibi gözükürler. Böylece Nagyin resimleri, ufuk çizgisi ve hatta belki mekânın eksikliğinde; yersiz, açığa kavuşturulmuş ve hiper teknolojik bir medeniyeti açımlar. Bu durumda odak dışı konumu belirlemek neredeyse imkânsızdır. Nagy, nispeten arkaik teknik araçlarla meydan okumayı zenginleştirir.
ADAM BOTA, 1975, Linz (A), Viyanada yaşıyor ve çalışıyor.
SESSİZ, LÜTFEN Punk-rock konserlerinin gürültüsünün aksine Botanın son çalışmalarında yinelenen bir konu- sanatçının canlandırdığı sahneler yağlıboyada sakin ve yansıtıcı, fakat yine de yoğun bir atmosferi yansıtır. Tuval üzerindeki boyanın akışı ve çapraz geçiş ve katmanlarıyla Bota, kendinden geçmişçesine, çok hızlı ve sert vuruşlarda kontrolsüz dans eden insanların ahenkli gidişatının katartik deneyimini yakalar. Botanın betimlemelerinde parti yapan kişi, üzümlerin asmada dalında olduğu gibi, boyayla birbirine geçmiş alanlarda gözden kaybolma tehdidiyle karşılaşır, onunla hemfikir olan eşleriyle birlikte erir ve anın heyecanında kendi başına bir hayat sürer. Yığılı beden parçaları birbirlerine nüfus eder gibi gözükürken, dağılır ve büyük, ayrılmaz, hareketli bir beden oluşturmak için yeniden toplanırlar. Yapaylığın altında, gece kulüplerindeki neonları hatırlatan ve genellikle seyrek kullanılan ışık, birbirlerinin konturlarını sadeleştirir. Böylece Bota coşkulu konser deneyimini vurgular.
Sanatçının dikkatlice yerleştirilmiş renkleri kendi hayatlarının bütünleyiciliğini ortaya koyar. Formların kendisine bağlı olan ve izleyicinin gözlerini bu bağımsız kürede meydana gelen sanatsal enerjik aktarımlara yönlendirirler. Punk anlar hayatın yoğunluğundan kopuşun araştırmasına doğru donmuş bir ana motif olur. Resim katmanları boyunca veya kulübün karanlık samimiyetinde bulunur.
ADAM MAGYAR *1972 Debrecen (H). Berlinde yaşıyor ve çalışıyor.
ŞİMDİ NE KADAR YAKIN Hala, kolaylık uğruna dünya gezegenini resimleme, dev bir kahve sehpası olarak dağınıklığı temizlemeye yardımcı olur. Böyle yerçekimi, uluslararası tarih değiştirme satırı ve ekvator gibi pratikte yararsız koşullar ve bunaltıcı detaylar küresel görüntüden doğarlar. Haruki Murakami, Kurnaz Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu Adam Magyarın çalışmaları, kent ve kentliler için bir hediyedir. Bütün çalışmalarında, fotoğrafı yeni boyutlarını ortaya çıkaran kendine özgü bir teknik geliştirir. Bu dinamikle nihayetinde Magyarın ütopik perspektifi, kentin hep var olan ama hiç görünmeyen katmanlarını ve kentlileri daha büyük bir bütünde hareket halinde öğesel parçacıklar olarak betimler ve fonksiyonel gelişmelerle bütünleştirir. Magyarın Stainless serisi, onun yeni aktivitelerinin odağındadır. Kusursuz yeraltı metro şebekeleri yavaş çekim sürecine yakalanır: Magyarın özenle hazırlanmış ve maharetli fotoğraf tekniğinden ötürü, trenin istasyona girişi derinlik ve dinlendiricilikle kaplanmış hayatlar gibi gözükür. Klasik portreler gibi, metroların saf işlevsellselliği bize görkemli görünür ve izleyiciler, yolcu ve portrelerin zamansız ve hareketsiz huzurunu taşıyormuş gibi gözükürler. Hatta bütün yolcular kendilerini istasyona varışa hazırlıyor gibidir. Magyarın Urban Flow serisi ters görsel mantıkla çalışır. Çünkü ivme süreci burada görsel bir durgu akıl sürecine dönüştürülmüştür. Aslında bu durum imkânsız zaman-mekân takım yıldızını, kentin kendisi olan kentlileri bütün bu dinamiklerde temsil edilmektedir. Bu yol, soyut bir kaliteyle kentsel zaman akışına katkıda bulunur ve bizi durdurur. Bu yüzden, fotoğrafsal an sadece çoğaltılmış ve ard arda durdurulmuş değil, ancak aynı zamanda duraklamadaki hayatı da getirir. Böylece, kentin baş döndürmelerini görmek için meydanlarda süzülme, herkesin acele ettiği köşelerde durma veya yeraltı tünellerine dalma, sakinlikte şaşırma ve hayatın güzelliğinin Adam Magyar tarafından estetikleşmesi çalışmayı enteresan kılar.
ANNE WÖLK *1982 Jena (D). Berlinda yaşıyor ve çalışıyor.
SİNERJİK MANZARALAR Anne Wölkün resimlerinde, doğa görünüşe göre sinerjik manzaralara dönüştürülmüştür. Ancak doğanın düşünceli atmosferi ve zengin izlenimi hala bulunabilir. Wölkün çalışmalarındaki yasa ve ilişkiler, onun resimsel evreninde kapsayıcılık ve mutlak fikir olarak kendini gösterir. Öyle ki manzaranın sade tanımı daha büyük bir yaşamın, huş ağaçları, süsleyici işaretler ve geometrik ektiler gibi alegorik bir topluluğun ortaya çıkması temsilini aşar. Gizemli hikâyeler, görünürde rahatlamış figürlerin varlığından veya kasti yokluğundan, korkunç bir karşılaşma ve doğanın dışına sızmış soyutlamanın neredeyse mistik tabakasını akla getirir. Bu duyguyla, Anne Wölkün resimsel fantezileri otonom ve genel temsil yasalarından kurtulmuş bağımsız bir dünya olarak anlaşılabilir. Doğal olmayan bir seviyede doğa ile yüzleşmenin sinerjik sonucu, biçimci anlatımı herhangi bir aydınlanma kavramına bağlı değildir. Aslında onlar oldukça zıt olana ulaşmaya çalışmaktadır. Doğayı hatırlamak ve iyileştirmek post modern yorumların boğucu katmanlarıyla sıfırlanırken, üzerine dijital yabancılaşma gelmiştir. Bu durum da bağımsız perspektif ve birlikler için yeni bir teşvik sunmaktadır. Wölk, biz yine de doğanın otantik deneyimine ne derece erişebiliriz sorusunu ortaya atmıştır. Bu anlamda, sanatçının çalışmalarındaki hikâyeler, doğanın muhtemel otonom durumunu ve aynı zamanda teknolojiyle doluluğunu öne sürer.
(Metinler:Uwe Goldenstein)
|
|
Serginizi burada duyurabilirsiniz...
Hizmetlerimiz
sergirehberi@gmail.com
|
|
|
|