|
td>
| |
Havana | Cengiz Akduman & Serdar Mutuşoğlu & Mehmet Uyargil
Fotoğraf Sergisi
02.09.2011 - 23.09.2011
Bodrum Marmara Koleji Halikarnassos Kültür Merkezi
Turgut Reis Yolu Üzeri. Kemer Mevkii.
Ortakent
Bodrum
Muğla
|
Sergiden Görseller
Bizim kuşak 1959 yılında yapılan “Küba Devrimine” her zaman sempati ile bakmıştır. Cesur ama insancıl, inatçı ama sevecen, sorumlu ama çocuksu bu gençlerin başarısı hepimizi etkilemiştir. Castro, Camilyo ve Che’nin belleklerimize efsane olarak yerleşmesi de bu yüzdendir.
Serdar'ın, Mehmet ile bana “Küba’ya gidiyoruz “ demesini başlangıçta bir Bodrum akşamında söylenmiş gerçekleşmesi zor bir hoşluk olarak almıştım. Ama değilmiş! Bir bahar gecesi söylenmiş söz, kasırgalar yüzünden iki bilet değişikliği ile Kasım 2008'de gerçekleşebildi ancak. Yola çıkmamızdan az önce üç kasırga büyük zararlar verdi Küba’ya. Gittiğimizde yıkılan muz ağaçları yüzünden ancak bir kez kızarmış muz yiyebildik. Kümesler öylesine tarumar olmuştu ki ev sahibimiz doktor, on yumurtayı mücevher gibi taşıyordu elinde. Pencerelerinin camları kırılmıştı. Koloniyel evlerde yaşayanlar bunu fazla dert etmese de, yönetim cam getirecek Çin gemisini dört gözle bekliyordu. Marketlerde bazı gıda maddeleri olmasa da raflarda dondurma soslarının çokluğu dikkat çekiciydi. Evler bakımsızdı ama sabah işe giden insanlar tertemiz giyimliydiler. Her adada su sorunu yaşanır, ter kokusu duymadık hiç. Sonra sabah 11 de içilen mohitolar da sarhoş etmiyor insanı! Yine de dönüşümüzün son gününde dördüncü kasırga teğet geçti Havana’dan.
Bazen grup halinde bazen ayrılarak çalışıyorduk. Her gün Serdar ile Mehmet’in çektiği fotoğraflar (ben analog çalıştığım için bu lüksüm olamadı) bilgisayara yükleniyor ve ekstra disklerde yedekleniyordu mutlaka. İlk gece gördüğüm fotoğraflar karşısında kaygımın ne kadar yersiz olduğunu anladım. Bana sergiyi dolaşırken hak vereceğinizden eminim. Artık uyumlu ve işini kotaran üçlü bir ekip olmuştuk.
Neden Küba?
Girişte yazdığım gibi sempati önemli bir neden. Ayrıca ada, dünya üzerinde bir başka örneği kalmamış bir yönetim biçiminin açık hava atölyesi gibi. Eskimiş ama yıllara meydan okuyan koloniyel mimari ve yıllar boyu acımasızca süren ambargoya rağmen mutlu, candan, müzik ve dansı kendilerine yaşam biçimi seçmiş, başları dik, onurlu bir halkı tanımak. Sanki zamanı dondurarak sürdürdükleri o yaşamları izlemek.
Fotoğrafçı için bunlardan daha önemli bir neden olabilir mi? Bu sergimizin; Küba devriminin elli yıllık serüvenini anlatmak gibi tarihi bir görevi yok. Bu sergimizin amacı; Fotoğrafladığımız Küba halkının yaşamını estetik kaygılarla sizlerle paylaşmaktır. Bu nedenle çektiğimiz fotoğraflardan küçük bir seçki yaptık. Üçümüzde farklı üslup ve tekniklerde fotoğrafçılar olmamıza rağmen, bu sergide ekip ruhunu ve konu bütünlüğünü vermeye çalıştık.
Para siempre…la Habana…/ Sonsuza kadar Havana
Cengiz Akduman
|
|
Serginizi burada duyurabilirsiniz...
Hizmetlerimiz
sergirehberi@gmail.com
|
|
|
|