|
td>
| |
Anne ben beton dökmeye gidiyorum! | Antonio Cosentino ve Extramücadele
Sergisi
16.01.2015 - 27.02.2015
Studio-X İstanbul
Meclis-i Mebusan Cad. No: 35/A
Tophane
Beyoğlu
İstanbul
212-292 07 47
www.studio-xistanbul.org
Salı–Cuma: 10:30–13:00 * 14:00-18:00, Cumartesi: 14:00-18:00 saatleri arasında gezilebilir.
|
Sergiden Görseller
Anne ben beton dökmeye gidiyorum
Antonio Cosentino ve Extramücadelenin ortak sergisi 16 Ocak 27 Şubat 2015 tarihleri arasında Studio-Xte.
1996dan beri İstanbulun hızla değişen periferisini fotoğraflayan Antonio Cosentinonun İstanbul Atlası adını verdiği bu uzun soluklu çalışması, ilk kez bu sergiyle ortaya çıkacak. Extramücadele ise, çocuklar için 3 küre tasarladı: Okuyan Kütüphane, Çoklu Tapınak ve Milli Zort.
Antonio bu fotoğraflarda hızla değişen mekanların karakteristik özelliklerinin izini sürüyor. Distopik bir görünüm, mekanların kullanım şekilleri veya alanların mikrokozmosuna doğru minör bir yolculuk olarak da tanımlanabilir bu çalışma.
Antonionun sergideki bir diğer işi ise büyük bir teneke enstalasyon. Tenekenin periferide kullanım değeri büyük. Yok olmuyor, hep dönüşüyor, başka bir hayatla tekrar şehirde, binada, sokakta yerini buluyor. Teneke enstalasyonun var olma nedeni tam da bu süreklilik olgusu.
Çocukluğumuzun geçtiği pek çok yerin bugün artık olmayışı, çoğumuzun doğduğu evi bile bulamayacak olması, değiştirilen mekan sebebiyle kaybolan hatıraların yarattığı duygusal travma bize şunu fısıldıyor: Her şey yok olacak.
Caddeler, sokaklar ve evler insanlara kesintisiz kazanç sağlayacak yeni imkanlar yaratmak için sürekli yıkım, sürekli yeniden inşa ile kılık değiştiriyorlar. Bu mekansal yıkım taşınmayı ve göçü süreklileştiriyor, toplumsal belleği siliyor. Bu saldırı otoriter iktidarı güçlendirirken, insanlar tarihsel mekanları ve kişisel hatıraları olmayan yeni alanlara sıkışıyorlar.
Serginin diğer sanatçısı Extramücadele ise, Antonio Cosentinonun fotoğraflarındaki semtlerde yaşayan çocuklar için 3 küre tasarlıyor. Bu mahallelerde binaların çoğu kaçak inşa edilmiş ve çocukların sokakta vakit geçireceği boş alan yok. Sıkışıklık büyük bir sorun. Kürelerin çelik ayaklar vasıtasıyla binaların üzerinde, havada durmasının sebebi işte bu sıkışıklık. Koridorlar ile birbirine bağlı bu 3 kürenin isimleri sırasıyla: Okuyan Kütüphane, Çoklu Tapınak ve Milli Zort.
1) Okuyan Kütüphane: En güzel kitapların en güzel paragraflarının bulunduğu küre şeklinde bir kütüphane. Kürenin dışarıya açılan hoparlörü sayesinde, her gün 5 farklı paragraf, günün 5 ezanının ardından sokağa, semt sakinlerine okunur.
Biz canlıların cehennemi gelecekte var olacak bir şey değil, eğer bir cehennem varsa, burada, çoktan aramızda; her gün içinde yaşadığımız, birlikte, yan yana durarak yarattığımız cehennem. İki yolu var acı çekmemenin: Birincisi pek çok kişiye kolay gelir: cehennemi kabullenmek ve onu görmeyecek kadar onunla bütünleşmek. İkinci yol riskli: sürekli bir dikkat ve eğitim istiyor; cehennemin ortasında cehennem olmayan kim ve ne var, onu aramak ve bulduğunda tanımayı bilmek, onu yaşatmak, ona fırsat vermek. Italo Calvino [GörünmezKentler, 1972]
İnsan, bizim evren adını verdiğimiz bütünün, zaman ve mekanla sınırlı bir parçasıdır. Kendini, düşüncelerini ve hislerini, geri kalandan ayrıymışçasına deneyimler, bu bilincin bir tür optik hileye kanmasını andırır. Bu aldanma bizim için bir tür hapishaneye benzer, bizi kişisel arzularımızla, ve bize en yakın birkaç kişiye yönelik sevgiyle sınırlar. Bize düşen, şefkat dairemizi tüm canlı yaratıkları, ve tüm güzelliği içerisinde doğanın tamamını kucaklayacak şekilde genişleterek kendimizi bu hapishaneden kurtarmaktır. Albert Einstein
Kötülük, hatalara, açık uçlara ve kaba tahminlere katlanamaz. Bu yüzden de bürokratik akılla akrabadır. İyilik tam tersine, şeylerin kusurlu, tamamlanmamış doğasını sever. Terry Eagleton [Kötülük Üzerine Bir Deneme]
2) Çoklu Tapınak: Tüm dinlerin ve tanrıların sembolleriyle dekore edilmiş, dinler hakkında yeterli bilginin bulunduğu ve Beatlesın en güzel şarkılarının sürekli çaldığı küre formunda çoklu tapınak.
3) Milli Zort: Milli Zort isimli küre, belleğinde pek çok farklı osurma sesleri barındırır ve bu sesleri aynen camilerdeki gibi sokağa açık hoparlörüyle duyurabilir. Seçilen osurma sesi ile aynı anda o sese uygun renkte bir duman egzosttan dışarıya, mahalleye püskürtülür. Ayrıca Milli Zortun içinde dünyanın tüm milli marşları dinlenebilir ve küçük balkonundan tam aşağıdaki Kanyon alışveriş merkezinin üzerine işenebilir.
|
|
Serginizi burada duyurabilirsiniz...
Hizmetlerimiz
sergirehberi@gmail.com
|
|
|
|