Şakir Eczacıbaşı
SergiRehberi Arşivinden
Güncel Sergi
Gelecek Sergi
Geçmiş Sergiler
Görseller
Kimlik Kartımız: Kapılar Pencereler - Gürol Sözen, 2001
Kimlik Kartımız: Kapılar Pencereler
Gürol Sözen, 2001
… "Kapılar Pencereler" kitabı için, bu yıl içinde aralıklı ama aylarca, üşenmeden masaya fotoğrafları serdiğimde, "iskambil falı"na bakar gibiydim. Çünkü her fotoğrafın arkasında bir bilinmeyen vardı. Peki ama, pencerelerden bakanlar, kapı önlerinde oturanlar, ayakta durup saatlerce konuşanlar neyin nesiydi?
Tüm bunlar, Şakir Eczacıbaşı'nın fotoğrafları…
Bu nedenle, "leke, ışık ya da hızın kovaladığı çizgi" gibi tanımlamaların hiç yararı yok, sanırım, Eczacıbaşı'nın fotoğrafları için. Resim, heykel ve fotoğrafı böylesine yorumlayanların yolu açık olsun…
Onun yıllardan beri yerleşmiş bir üslubu var. Bu belki bir dil… Değişmeyen yapılar ve insanlar… Ve hüzün, hüzün, hüzün; peşi sıra da yorgun, derin yüzler. Neredeyse pencerelere konan güvercinler de böyle. Hemen ekleme gereğini duyuyorum, hüzün benim de yeğlediğim yüz halleri…
Ama yine de, ne olursa olsun, başlarına ne gelirse gelsin insanlar tüm umutlarını yitirmiyorlar: Pencerelere asılmış mavi boncuklar, kıpkırmızı biberler, sapsarı buğdaylar, saksılara konmuş renk renk çiçekler… Çivit rengine, kırmızıya boyanmış kapılardan sarkan çocuk patiği, at nalı, sarmısak… Bunlar umut simgeleri değil mi?
Yıllardan beri tanık olduğum kadarı ile Şakir Eczacıbaşı, aile geleneği olan sanayi ötesinde sanatın bağımsızlığını ve bir başına olmayı seçti hep. Şimdilerde ise, sanırım, bunun tadını çıkarıyor.
|
