sergirehberi.com


SERGİ         SANATÇI         MEKAN
Tüm Mekanlar   •   Müzeler   •   Galeriler   •   Sergi Salonları   •   Geçici Mekanlar


Hünkar Kasrı Sergi Alanı


Arpacılar Cad. No: 29
Eminönü Fatih İstanbul






SergiRehberi Arşivinden:
Güncel Sergi    Gelecek Sergi    Geçmiş Sergiler

Hakkında    Ulaşım    Tarihçe   


| Tarihce




Türkiye'de vakıfların dışında ilk kez bir kuruluş, unutulmaya yüz tutmuş eşsiz bir eseri hayata kazandırıyor. İstanbul, Hünkar Kasrı ile yeni bir müzeye kavuşuyor.

Klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden kabul edilen Hünkar Kasrı inşa edildiği 1663’ten günümüze varlığını koruyan görkemli tarihi mekanlardan biri. Uzun süre bakımsız kalan ve tarihsel özelliğini kaybetme durumuna gelen yapının adım adım yok olduğunu gören İTO, restorasyon masraflarını üstlendi. Yaklaşık üç yıldır süren restorasyon çalışmalarıyla doğal dokusuna sadık kalınarak yeni bir çehreye kavuşturulan Hünkar Kasrı yaz aylarında müze kimliği ile hizmete giriyor.

III. Mehmet’in annesi Safiye Sultan döneminde yapımına başlanan ve günümüze kadar varlığını sürdüren Hünkar Kasrı, tarihi dokusuyla İstanbul’un en çok turist çeken ilçelerinden biri olan Eminönü’nde yer alıyor.

Yeni Camii’nin hemen yanı başındaki bu eşsiz yapı dönemin padişahları tarafından yazlık olarak kullanılıyordu. İçinde bulunduğu döneme ait kasırların içinde en görkemlilerinden biri olan bu tarihi yapı, aynı zamanda son dönem İznik Çinileri, Edirnekari süslemeleri, kalemişi süslemeleri, fevkalade müzeyyen içlik pencereleri, sedefli kündekari kapıları ve altın varakla zenginleştirilmiş süslü saçakları ile o dönemin özelliklerini taşıyarak günümüze kadar gelmiş son örnek olarak da dikkat çekiyor.

1940 yılından bu güne sayısız kere restorasyon sürecinden geçen ancak bu zaman diliminde ilgisizlik nedeniyle pek çok kez soyulan tarihi yapı, adeta kaderine terk edildi. Ancak mekanın yok oluşuna seyirci kalmak istemeyen İTO, restorasyon masraflarını üstlendi ve tarihi mekan için kolları sıvadı. Yaklaşık üç yıldır süren restorasyon çalışmalarıyla doğal dokusuna sadık kalınarak taze bir çehreye kavuşturulan Hünkar Kasrı yaz aylarında müze kimliği ile ziyaretçilere kapılarını açacak.

Üç ayrı kat olarak inşa edilen Yeni Cami Hünkar Kasrı, tahtırevan yolu adı verilen rampanın altında beş oda, Kasrın altında ise büyük bir mekan içinde şerbethane denilen bölümden oluşuyor. Çatıdan zemine detaylı bir restorasyon sürecinden geçen yapıda önce çatı takviyesi gerçekleştirildi ve asli özelliğini yitiren ahşap çatının üst kaplaması sökülerek taşıyıcı sistemin çürümüş ahşaplarının yenileriyle değiştirilmesi ve ilaçlanarak, paslanmaz plakalarla bağlanarak yerlerine konulması işlemi uygulandı.

Hünkar Kasrı’nın taşıyıcı sisteminde meydana gelen ağır hasar restorasyon çerçevesinde ortadan kaldırıldı. Buna bağlı olarak yatay, dikey, diyagonal ahşap bağlantı elemanlarında da bir takım çalışmalar yapıldı.

Öte yandan zamanın ağır tahribatı nedeniyle ahşap özelliğini yitiren kısımlar elden geçirilerek eksik kapı ve kepenklerin yerine yenileri yapıldı. Bunun için aynı cins ahşap kullanılarak ve sıcak tutkalla yapıştırılarak ve ahşap çivilerle çakılarak bütünleme yapıldı. Üzerindeki eksik sedef, bağa kaplamalar, yerindeki mevcut orijinal ölçülerine göre hazırlanan filatolar ve abanoz kaplamaların tamamlanmasına ise devam ediliyor. Bu işlemler bitirildikten sonra tamamı ilaçlanıp cilalanarak yerlerine takılacak.

Restorasyon kapsamında döşemeler elden geçirilerek, en üstte altıgen tuğla ile başlayarak altına harç ve toprak konuldu. Bunların alt kata dökülmemesi için de ana ahşap taşıyıcı kirişlere döşeme tahtasıyla kaplama yapıldı. Bu mevcut tuğladan başlayarak ahşap taşıyıcı, kirişe kadar söküldü.

Hünkar Kasrı’nda, oldukça sık rastlanan ancak günümüze değin özelliğini koruyamayan Edirnekari denilen ahşap üzeri kalemişi desenler bulunuyor. Öncelikle üzeri yağlı boya kaplanmış çok sayıdaki Edirnekari özel bir çalışma ile temizlenerek orijinal desene ulaşılma noktasında hassas bir çalışma yöntemi izleniyor. Ahşap yüzeylerde yer alan kurt delikleri ise uzmanların önerdiği bir ilacın enjekte edilmesiyle dolduruluyor.

Tarihi yapının duvarlarındaki ahşap taşıyıcı sistemin çürümüş ve ahşap olma özelliğini kaybetmiş olması nedeniyle tamiri için öncelikle Anıtlar Kurulu kararı çıkartıldı.

Bu karar doğrultusunda ahşap konstrüksiyon üzerindeki çini yüzeylerinin tamamı silinerek numaralandırıldı. Üzerindeki çatlak ve kırıklar çizimlere işlendi ve özenle sökülen çiniler şehir suyu ve saf suda bekletildi. Son aşamada ise tuzlarından arındırılan çinilerin kırıkları yapıştırılarak yerlerine monte edilmesine başlanıldı.






Serginizi
burada duyurabilirsiniz...

Hizmetlerimiz

sergirehberi@gmail.com







İletişim             Hizmetlerimiz             Gizlilik Politikası             Kullanıcı Sözleşmesi