sergirehberi.com


SERGİ         SANATÇI         MEKAN
Tüm Sanatçılar Güncel Sergisi Olan Sanatçılar


İlke İlter






SergiRehberi Arşivinden:
Güncel Sergi    Gelecek Sergi    Geçmiş Sergiler    Görseller

Kişisel Sergiler    Karma Sergiler    Ödüller    Metinler    Metin_detay   
Özgeçmiş   


İlke İlter'in Resimleri ya da Romantik Bir İhlâl Serüveni - Gülay Yaşayanlar

İlke İlter'in Resimleri ya da Romantik Bir İhlâl Serüveni

Gülay Yaşayanlar

Figürün geçmiş bir zaman diliminden alınarak günümüz insanının yaşam serüvenine ortak edilmesi, "güncel bir masal" kurgusunu yeni bir söylem şekli olarak akla getirir. Bu çerçevede değerlendirebileceğimiz bir görsel uzamda kendine hareket alanı yaratan İlke İlter; sıradan görünen ama insanı kuşatacak denli törensellik içeren, lirik mizansenler üretmeye devam etmektedir. Romantizmin sarmaladığı bir çatı altında, ironiyle biçimlenen, varoluş sorunsallarına dayalı iç-diyaloglar yoluyla, açıkça içinde bulunduğumuz koşulları gözden geçirmemizi önermektedir. Belki de Jamie Heckert'in dediği gibi; kurallara uymak veya onları yıkmak yerine, sürekli yeniden yapılanma, direnme, ilişkilenme ve oyun yöntemleri geliştirmek gibi bir izleğin peşinde, anlatı ağırlıklı sürecin görsel boyutlarını izleyene sunmaktadır. [1]

Bu uysal ama ihlâlci tavır, bastırılmış cinselliklerimizin su yüzüne çıkmasını sağlayan kimi duygusal ve ahlâki durumların görsel tezahürlerini deşmekte ya da yeni ifade biçimleri üzerinde gelişen "sezgisel bir eklektik yapı" oluşturmak niyetinde görünmektedir. Aynı zamanda bu yaklaşım, yeni bir resim mekânını sorgulamaya açarken, genel geçer kuralları da yadsımaya yönelik estetik öneriler sunmaktadır. Kurgulanan düşsel ama olabildiğince arınmış bu evrende, resme ilişkin sahicilik tanımlamalarının ya da özne ile girişilen aidiyet tartışmalarının zihinsel mekândaki dolaşımına izleyeni de dahil etme gibi bir kaygının peşine düştüğü gözlenir. Açık bir biçimde mekân ve nesnelerin boyutlarına ilişkin belirsizlikler yaratılarak, imgeler arasında içeriksel bağlantılar kurulmuştur. Sözgelimi, resim mekânının bazen bir "bahçe" formunda olması öykünün simgesel boyutunun da evrenselleştiğinin bir yansımasıdır. Tam da Foucault'da rastladığımız benzer bir tanımlamada olduğu gibi; İlter'in pek çok resmini kuşatan "bahçe", tüm dünyanın simgesel mükemmelliğinin gerçekleştiği bir halıdır [2] neredeyse...

İlter'de bu şekilde, yani bazı simgesel motiflerle sık sık devreye giren ve çoğu zaman ucu açık bırakılan mekân olgusu, resmin tüm aurasına egemen olmakta ve çoğunlukla da resmin dışına taşan boyutlarıyla kendini hissettirmektedir. Bu yüzden İlter'in resmindeki gerçeklik duygusu, zaman zaman salt çizgi boyutunda devinerek, boşluğu meşru kılan bir yüzey organizasyonuna dönüşür. Burada dile gelen masumiyet ve dinamizm, çizgisel kıvrımları önceler gibidir. Benzer şekilde işlevsel çizgi- imgeler, kendi psişik sessizliğinde boşluğu sararken, resmin de yeni analitik malzemeleri olurlar sonuçta… Bu imgelerle beslenen algı ve deneyim çakışması, sanatçının bize önerdiği umudun ve hayal gücünün dilsel olanaklarıyla bir araya geldiğinde, artık imgelem gücü de meşru bir hal almıştır. Böylece tetiklenen çağrışımlar -sessizlik, korku ve ürküntü gibi- ard arda gelmektedir.

Bu süreçte, mikro düzeyde ele alınan imgesel atıfların, resmin esas belirleyeni haline gelip, "temkinli bir fantezi" etrafında dolaşması, anlatı boyunca "kendinde barınan öteki"ne uygulanan tahakkümün boyutlarını da ifşa eder. Örnekse; kimi resimlere ısrarla taşınan "masa" imgesi, bazen kimlik/güç arayışının göstergesi, bazen de cinsellik temsiline yarayan bir gerilim nesnesi haline gelebilmektedir.

İlter'de rastladığımız, tepkisel bir duygu halinin ürünü olan kurgusal düzen arayışı, içinde yaşadığı ortama ilişkin eleştirel göndermeleri ve belki de güvenli bir yaşam idealini duyumsatmaktadır izleyene… Burada, giderek ayıklanan karmaşa, aslında dış dünyaya ve topluma bakış biçimimize yön verirken, her bireyin kendi psiko/sosyal yaşantısının bir ürünü olduğu ve sürekli bir kendine bakış (ya da kendilik arayışı) serüveni içinde olması gerektiği gibi romantik bir ironiyle de önerisini netleştirmektedir. Öte yandan resmin içinde gizlenen anti-hiyerarşik uzam, sonuçta duygusal bir eksende kazanılmış gücün ve güvenin de simgesi haline gelmektedir. Çünkü, İlter'in resimlerinde gözlen(ebil)en dağılmış hiyerarşi, -kendi öyküsünü yaratırken- sanatçının "bunaltıcı itaatler"e ilişkin olarak bir "karşı koyuş mantığı" geliştirmesine de yol açmaktadır. Bu tür bir ilişkilendirme/karşı koyma estetiği ise, dili kullanmaya yönelik olup, her türlü yeni anlatı kalıplarını da kendine dahil etmektedir. Zaten; İlter'de, özne-birey'e yüklenen anlam, çatışkılı bir imgesel boyut içermekle birlikte; Proust'un "…çevirmek, deşifre etmek, geliştirmek saf yaratmanın biçimidir" [3] şeklindeki önermesinde (kaçınılmaz olarak) karşılığını bulmaktadır. İlter, açıkça; sükûnet içeren bir atmosferde saldırı ya da incinmeye açık bir duyarlıkla kendi yaşam alanlarını belirlerken; işbirliği yaptığı görüntüler aracılığıyla yaşadığı toplumun duyusal bedenlerine sızmayı dener. Dahası, bireyin aşmaya çalıştığı "bulanık hiyerarşi"nin de engel teşkil eden imgesel karşıtlıklarını -kendi nesne dünyasında- tartışmaya açar.

Sonuçta, İlke İlter'in resminde gözlenen şiirsel katharsis; hem bireyin içe-bakış serüveninde hem de yaşamın sunduğu estetiği kavrama noktasında öznel tutkularla girişilen monologların ürünü gibidir. İlter burada kendi düşsel öykülerini saydam bir öznellikle kurarken, bireyin özgürlük arayışının da esasında aşkın bir kural dışılıkla ilişkili olduğu vurgusuna değinmektedir.


[1] Bknz. Jamie Heckert, "Anarşizm ve Cinsellik", Siyahî, Sayı: 4, Mayıs-Haziran 2005, s.44.
[2] Bknz.Michel Foucault, Özne ve İktidar, Seçme Yazılar 2, Çevirenler: I. Ergüden, O. Akınhay, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2000,s.299.
[3] Gilles Deleuze, Proust ve Göstergeler, Çeviren: Ayşe Maral, Kabalcı Yayınları, İstanbul 2004, s.102.






Serginizi
burada duyurabilirsiniz...

Hizmetlerimiz

sergirehberi@gmail.com







İletişim             Hizmetlerimiz             Gizlilik Politikası             Kullanıcı Sözleşmesi