sergirehberi.com


SERGİ         SANATÇI         MEKAN
Tüm Sanatçılar Güncel Sergisi Olan Sanatçılar


Nuri İyem






SergiRehberi Arşivinden:
Güncel Sergi    Gelecek Sergi    Geçmiş Sergiler    Görseller

Kişisel Sergiler    Karma Sergiler    Metinler    Metin_detay    Metin_detay   
Metin_detay    Metin_detay    Metin_detay    Özgeçmiş   


Nuri İyem ve Türkiye’ye Özgü Sanat - Soner Özdemir

Nuri İyem ve Türkiye’ye Özgü Sanat

Türkiye’de Batılılaşmanın, modernleşmenin düşünsel temellerinden yoksun, dolayısıyla köksüz, yapay ya da aktarma süreçler olduğu yaygın bir düşüncedir. Türkiye’nin modern sanatının ne şekilde olursa olsun Batıdaki tarihsel süreçleri ve dönüşümleri yaşamadığı, sadece biçimsel boyutta kaldığı iddia edilmektedir. Modern sanat tarihimizde de “köksüzlük” ve “aktarmacılık” terimleri başlıca tartışma konularından biridir. Kuşaklar birbirlerini aktarmacılıkla eleştirirken Doğu-Batı karşıtlığı ve ulusal sanat konuları tartışmalarda öne çıkar. Örneğin “d Grubu”, Çallı Kuşağı resmini Türkiye’nin ihtiyacını karşılamaktan uzak, aktarma bir izlenimcilik olarak değerlendirirken, “Yeniler”, “d Grubu”nu André Lhote kübizminin kişiliksiz taklitçileri olarak görmektedir. Böylece, çağdaş ama yerli bir biçem oluşturma, aktarmacılıktan kurtulma, Türkiye’nin konularına ve kendi görsel geleneklerimize yönelerek ulusal bir resme ve yerel bir zevke ulaşma Cumhuriyet’in erken yıllarından yüzyılın son çeyreğine kadar Türk resminin ana sorunsalını oluşturmaktadır.
Nuri İyem Türkiye’de modern sanatın köksüzlüğü ve izlenmesi gereken yol konusunda Ahmet Hamdi Tanpınar’ın düşüncelerini paylaştığını söylüyor. Eskiden yeniye geçiş ve kültürel kimliğin değişmesini düşüncesinin merkezine alan Tanpınar’a göre karşıtlık Doğu-Batı değerleri arasında değil, kendimize has olanla sahte olan arasındadır.xii Berna Moran’a göre, Tanpınar çağdaşlaşmaya değil köksüzlüğe ve dolayısıyla zevksizliğe karşıdır.xiii Tanpınar’a göre “Garp medeniyetlerinin büyük meziyeti de bir realitenin mahsülü olmasında ve inkişafını onunla beraber yapmasındadır”.xiv Tanpınar yenileşmenin biçimlerini Türk toplumunun oluşturmasını isterken, bunun yolunun da “kendimize has”, ve “sahici” olmak olduğunu söylemektedir. Onun böyle bir yenileşme için önerdiği yol “ne mazidedir, ne Garptadır. Batı da Doğu da gerçekliğimizin içindedir ve biz bunlardan ikisinin ülkemizin gerçeğine uygun, kendimize özgü bir bileşimini yapmak zorundayız”.xv Böyle bir düşünce Nuri İyem’in modernliğinin ve gerçekçiliğinin birleştiği yerlerden biridir. Nuri İyem’e göre yüzünü sadece Batılı biçimlere dönen sanat köksüz ve taklit olarak kalmaya mahkumdur. Ancak, bize özgü resmi oluşturmanın yolu “pentür”ün dışında olan folklorda, nakışta ve yerli motiflerde ya da geçmişte kalmış minyatür ve benzeri görsel biçimlerde aranmamalıdır. Nuri İyem’in aradığı kendi toplumsal gerçeklerinden beslenen “realist pentür”dür. Ona göre çağdaş, aynı zamanda evrensel bir sanat yaratabilmenin temelinde gerçekliğimize ait özellikler bulunması gerekir. Bunun yolu ise seyircisi ve ortamı olan, bağımsız bir resim yaratmaktır. Pek çok eleştirmene göre Nuri İyem kavramsal dayanağı olan, Türkiye’ye özgü bir sanat yaratmayı, bir anlamda modernlikle yerelliği birleştirmeyi başarmıştır.

Soner Özdemir






Serginizi
burada duyurabilirsiniz...

Hizmetlerimiz

sergirehberi@gmail.com







İletişim             Hizmetlerimiz             Gizlilik Politikası             Kullanıcı Sözleşmesi